TCMB’ye Yapılacak Döviz Satışına İlişkin Uygulama Talimatı çerçevesinde;
3 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere İBKB (İhracat Belgesi Kabul Belgesi) veya DAB’a bağlanan ihracat bedeli dövizin %25’i, İBKB veya DAB’ın düzenlendiği tarihteki işlem kuru üzerinden Merkez Bankasına satılmak üzere İBKB veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılacaktır.
İhracat genelgesine göre ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini cinsinden İBKB veya DAB’a bağlanan ihracat bedeli dövizler bu Uygulama Talimatı kapsamındadır.
31 Aralık 2021 tarihli 6. mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5058 sayılı CK ile;
Varlık barışında süre 30/06/2022 tarihine uzatılmıştır.
2 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan TCMB Tebliği ile;
31/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere TCMB’ce vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık yüzde 14,75, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık yüzde 15,75 olarak tespit edilmiştir.
31 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5047 sayılı CK ile;
-Sağlık Bakanlığınca onaylanan Covid-19 aşılarının 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dahil) tesliminde KDV oranı %1 olarak uygulanmaya devam edecektir.
-İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla indirilemeyen KDV’nin iade edilmesi hakkındaki Geçici 37’inci maddesi 2022, 2023 ve 2024 yıllarında yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV için de uygulanacaktır.
31 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5046 sayılı CK ile;
Altın cinsinden mevduat hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesaplarından elde edilen faizler ile altın cinsinden katılım fonu hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen katılma hesapları karşılığında elde edilen kâr paylarında da tevkifat oranı %0 (sıfır) olarak belirlenmiştir.
Karar, 28/12/2021 tarihi itibarıyla mevcut olan altın depo hesapları ve altın cinsinden katılım fonu hesapları ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat ve katılma hesaplarında uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
25 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7346 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile;
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasının beşinci cümlesinde yer alan “istisna” ibaresi “teşvik” şeklinde, altıncı cümlesinde yer alan “bu istisnadan faydalanamaz” ibaresi “için bu teşvikten faydalanılamaz” şeklinde, yedinci cümlesinde yer alan “istisnasından” ibaresi “stopajı teşvikinden” şeklinde değiştirilmiş ve fıkranın dokuzuncu ve onuncu cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Buna ilave olarak gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında Bölgede çalışan personelin toplam sayısının veya teşvike konu edilen toplam çalışma sürelerinin yüzde yirmisini aşmamak kaydıyla bu fıkrada belirtilen durumlar haricinde Bölge dışında geçirilen süreler de gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilir. Cumhurbaşkanı, yüzde yirmi olarak belirlenen bu oranı belirleyeceği bölgesel ve/veya sektörel alanlarda yüzde yetmiş beşe kadar artırmaya veya tekrar kanuni oranına kadar indirmeye yetkilidir.”
Yine buna paralel olarak, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ücretlerinin” ibaresi “ücretleri üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisinin;” şeklinde, ikinci cümlesinde yer alan “istisna” ibaresi “teşvik” şeklinde, üçüncü cümlesinde yer alan “istisnadan” ibaresi “teşvikten” şeklinde değiştirilmiş ve fıkranın altıncı ve yedinci cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Buna ilave olarak gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında Ar-Ge veya tasarım merkezlerinde çalışan personelin toplam sayısının veya teşvike konu edilen toplam çalışma sürelerinin yüzde yirmisini aşmamak kaydıyla bu fıkrada belirtilen durumlar haricinde bu merkezler dışında geçirilen süreler de gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilir. Cumhurbaşkanı, yüzde yirmi olarak belirlenen bu oranı belirleyeceği bölgesel ve/veya sektörel alanlarda yüzde yetmiş beşe kadar artırmaya veya tekrar kanuni oranına kadar indirmeye yetkilidir.”
Bu çerçevede, Kanunun değişiklik gerekçesinde yer alan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanının verilen yetkiyi kullanması halinde, teşvikten yararlanan personelin çalışma saatinin yüzde 25’ini merkez içinde, yüzde 75’ini merkez dışında çalışarak geçirmesi durumunda teşvikten tam olarak faydalanabilecektir. Yine, toplam çalışılan sürenin yüzde 75’inin aşılmaması kaydıyla, örneğin teşvikten yararlanan 20 personeli bulunan bir merkezde, bu personelden 5’inin çalışma saatinin tamamını merkez içinde, 15’inin de çalışma saatinin tamamını merkez dışında geçirmesi durumunda da teşvikten tam olarak faydalanılması mümkün olacaktır.
25 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4970 sayılı CK ile;
-21/12/2021 tarihinden itibaren açılan kur korumalı vadeli mevduat ve katılma hesaplarından,
-20/12/2021 tarihi itibarıyla mevcut olan döviz tevdiat hesapları ve döviz cinsinden katılım fonu hesaplarında bulunan dövizin dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat ve katılma hesaplarından
elde edilen faiz ve kâr paylarındaki tevkifat oranı %0 (sıfır) olarak belirlenmiştir.
25 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile;
-Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından (5.004 TL) işçi sosyal güvenlik kurumu primi (700,56 TL) ve işsizlik sigorta primi (50,04 TL) düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (4.253,40 TL) gelir vergisinden istisna edilmiştir. Ancak, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenecektir. Ödenecek vergi tutarı ise, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanacaktır.
-Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV – Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında yer alan “ücretlere ilişkin kâğıtlar” ibaresinden sonra gelmek üzere (Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır) şeklinde parantez içi hüküm eklenmiştir. Böylece bordrolarda aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım damga vergisinden istisna hale gelmiştir.
-AGİ uygulaması kaldırılmıştır.
Gelir vergisi ve damga vergisi istisna uygulaması 1/1/2022 tarihinden itibaren başlayacaktır.
Diğer taraftan 25/12/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere,
-Evlerde kurulan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerine ilişkin muafiyet hükmünde yer alan “10 kW’a kadar (10 kW dâhil)” ibaresi “25 kW’a kadar (25 kW dâhil)” şeklinde değiştirilmiştir.
-Millî Savunma Bakanlığı veya Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen savunma sanayii projelerine ilişkin olarak bu kurumlara ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler ile bu teslim ve hizmetleri gerçekleştirenlere bu kapsamda yapılacak olan, miktarı ve nitelikleri yukarıda belirtilen kuruluşlarca onaylanan teslim ve hizmetler KDV istisnası kapsamına alınmıştır.
22 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4936 sayılı CK ile;
22/12/2021’den itibaren geçerli olmak üzere Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan kar dağıtımı stopaj oranı %10’a indirilmiştir.
22 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4937 sayılı CK ile;
22/12/2021-31/12/2022 arasında iktisap edilen Devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen gelir ve kazançlar ile varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlarda tevkifat oranı “0 (sıfır)” olarak belirlenmiştir.
21 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 38 No’lu KDV Genel Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile Tebliğ’de bazı değişiklikler yapılmıştır. Buna göre;
-Avukatların hukuki ihtilaflarla ilgili olarak yargı mercileri nezdinde veya yargı kararlarının sonuçları ile ilgili olarak vekâlet akdi çerçevesinde (icra vb.) verdikleri hizmetlere Tebliğin “Diğer Hizmetler” başlıklı (I/C-13.) bölümünce tevkifat uygulanabileceğinden uygulamada yaşanan tereddütü gidermek amacıyla KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.2.2.2.) bölümünün dördüncü paragrafının birinci cümlesindeki “prensip olarak tevkifat kapsamına girmemektedir.” ibaresi “bu bölüm kapsamında tevkifata tabi tutulmaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
-Tebliğe “Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar İçin Uygulama Geliştiriciliği İstisnası” bölümü eklenmiştir. 1/1/2022 tarihinden itibaren, internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler üzerinden KDV hesaplanmayacaktır.
-Tebliğe” Yenilenmiş Cep Telefonu Teslimlerinde KDV Oran Uygulaması” bölümü eklenmiştir. Bilindiği üzere “Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik” kapsamında en az bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunan kullanılmış cep telefonlarının yenilenmek ve sertifikalandırılmak kaydıyla yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar tarafından yenilenmiş ürün garantisi verilerek teslimlerine uygulanacak KDV oranı (%1) olarak belirlenmiştir. Uygulama usul ve esasları Tebliğ’de açıklanmaktadır.
21 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 317 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2022 yılında elde edilen ücret ve ücret dışındaki gelirler için uygulanacak olan gelir vergisi tarifeleri şöyle açıklanmıştır.
1. 2022 yılında ücret gelirlerine uygulanacak gelir vergisi tarifesi
32.000 TL’ye kadar %15
70.000 TL’nin 32.000 TL’si için 4.800 TL, fazlası %20
250.000 TL’nin 70.000 TL’si için 12.400 TL, fazlası %27
880.000 TL’nin 250.000 TL’si için 61.000 TL, fazlası %35
880.000 TL’den fazlasının 880.000 TL’si için 281.500 TL, fazlası %40
2. 2022 yılında ücret dışındaki gelirlere uygulanacak gelir vergisi tarifesi
32.000 TL’ye kadar %15
70.000 TL’nin 32.000 TL’si için 4.800 TL, fazlası %20
170.000 TL’nin 70.000 TL’si için 12.400 TL, fazlası %27
880.000 TL’nin 170.000 TL’si için 39.400 TL, fazlası %35
880.000 TL’den fazlasının 880.000 TL’si için 287.900 TL, fazlası %40
21 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 317 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2022 yılında uygulanacak parasal tutarlar açıklanmıştır. Gelir vergisi uygulamasında 2022 yılı bazı önemli rakamları şöyledir:
1. Mesken kira gelirlerindeki istisna tutarı: 9.500 TL,
2. İşverenlerce hizmet erbabına, işyeri veya işyerinin müştemilatı dışında kalan yerlerde yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde istisna tutarı: 34 TL,
3. İşverenlerce hizmet erbabının iş yerine gidip gelmesi için sağlanan menfaatlere ilişkin istisna tutarı: 17 TL,
4. Ticari kazanç ve serbest meslek kazancının tespiti sırasında; kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin indirilebilecek kira tutarı: 8.000 TL,
5. Ticari kazanç ve serbest meslek kazancının tespiti sırasında; binek otomobillerin ilk iktisabında gider olarak indirim konusu yapılabilecek özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinin toplam tutarı: 200.000 TL,
6. Ticari kazanç ve serbest meslek kazancının tespiti sırasında, binek otomobilleri için geçerli olmak üzere amortismana tabi tutulabilecek tutar; özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç 230.000 TL, vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde 430.000 TL,
7. Değer artış kazançlarına ilişkin istisna tutarı: 25.000 TL,
8. Arızi kazançlara ilişkin istisna tutarı: 58.000 TL,
9. Tevkifata tabi tutulmuş menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında beyan sınırı: 70.000 TL,
10. Tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında beyan sınırı: 3.800 TL.
21 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ÖTV, KDV, Gelir Vergisi, Veraset ve İntikal Vergisi, Belediye Gelirleri Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu, Harçlar Kanunu, Özel İletişim Vergisi ve Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğleri ile ilgili Kanunlarda yer alan maktu had ve tutarların yeniden belirlenmiştir.
17 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı ile 2022 yılı günlük normal çalışma karşılığı asgari ücreti 166,80 TL olarak belirlenmiştir. Buna göre asgari hesap hesaplaması şöyle oluşmuştur:
I. Brüt asgari ücret tutarı
Günlük tutar: 166,80 TL
Aylık tutar: 5.004,00 TL
II. Net asgari ücret hesaplanması
Cumhurbaşkanının açıklamaları ve ÇSGB’nın internet sitesinde yer alan brüt asgari ücret tutarı dikkate alınarak 2022 yılı net asgari ücret hesabı aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır:
Brüt asgari ücret: 5.004,00 TL
Sosyal güvenlik primi işçi payı (%14): 700,56 TL
İşsizlik sigortası primi işçi payı (%1): 50,04 TL
Gelir vergisi matrahı: 4.253,40 TL
Hesaplanan gelir vergisi: 0,00 TL
Asgari geçim indirimi: 0,00 TL
Kesilecek gelir vergisi: 0,00 TL
Damga vergisi:0,00 TL
Kesintiler toplamı: 750,60 TL
Net asgari ücret: 4.253,40 TL
III. İşverene maliyetin hesaplanması
Brüt asgari ücret: 5.004,00 TL
Sosyal güvenlik primi işveren payı (%15,5)*: 775,62 TL
İşsizlik sigortası primi işveren payı (%2): 100,08 TL
Toplam maliyet: 5.879,70 TL
*SGK primi işveren payı (%20,5 - 5 puan =) %15,5 olarak dikkate alınmıştır.
16 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4921 sayılı CK ile;
TL mevduat faizleri ve katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları için geçerli olan indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması 31.03.2022 tarihine kadar uzatılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 13/12/2021 tarihli ve 2021/1 sayılı Tahsilat İç Genelgesi ile;
7143 ve 7326 sayılı Kanunların;
- 5 inci maddelerine göre matrah/vergi artırımında bulunan mükelleflerin anılan Kanunlar kapsamında tahakkuk eden vergilerinin Kanunlarda belirtilen süre ve şekilde ödenmemesi nedeniyle madde hükmünden yararlanma hakkının kaybedilmesi halinde, söz konusu maddeler kapsamında tahakkuk eden vergilerinin,
- 6 ncı maddelerine göre, işletme kayıtları ile kasa mevcutları ve ortaklardan alacaklar hesabı kayıtlarını düzelten mükelleflerin bu işlemler üzerine tahakkuk eden vergilerinin,
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca tecil ve taksitlendirilebilmesi (katma değer vergilerinin müracaat tarihinden itibaren 6 ayı geçmeyecek şekilde azami 6 taksitte) uygun görülmüştür.
Tecil ve taksitlendirme uygulamasında borç tutarının 50.000 lirayı aşmaması durumunda teminat aranmamakta, ancak bu tutarın üzerindeki borçlarda ise bu tutarı aşan kısmın yarısı kadar teminat gösterilmesi gerekmektedir. Tecil faizi ise yıllık %15 olarak uygulanmaktadır.
10 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 316 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ ile;
26/10/2021 tarihinden önce kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destek ödemeleri üzerinden kesilen gelir vergisinin iade işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar belirlenmiştir.
Düzenleme kapsamında yapılacak iadeler, 1/1/2016 tarihi ve sonrasında kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılmış bulunan tarımsal destek ödemelerinden kesilen gelir vergisiyle sınırlı bulunmaktadır.
9 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4892 sayılı CK ile;
2022 yılında MTV tutarlarına uygulanacak yeniden değerleme (artış) oranı %25 olarak belirlenmiştir.
3 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4874 sayılı CK ile “Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Karar” yürürlüğe konarak, 2016/8478 BKK sayılı Karar yürürlükten kaldırılmıştır.
Sözkonusu Karar’da ülkemizin Doğu ve Güney Doğu Anadolu coğrafi kara bölgelerine kara sınırı bulunan komşu ülkeler ile sınır ticareti kapsamında yapılacak ihracat ve ithalata ilişkin kurallar belirlenmektedir.
Karar, Artvin, Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay illerinden yapılacak sınır ticaretine ilişkin kuralları kapsamaktadır. Sınır ticaretine konu komşu ülkeler ise; Gürcistan, Nahçıvan, İran, Irak ve Suriye’dir.
26 Kasım 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4862 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile;
1 Aralık 2021’den itibaren uygulanmak üzere maddi durumu yetersiz olan kişilere adli yardım kapsamında verilen avukatlık hizmetlerindeki KDV oranı %18’den %8’e indirilmiştir.
6 Kasım 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7341 sayılı Kanunla 5941 sayılı Çek Kanununun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “31/12/2021” ibaresi “31/12/2023” şeklinde değiştirilmiştir.
Değişiklik sonrası Çek Kanununun ilgili maddesi şöyledir:
“31/12/2023 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.”
İhracat Genelgesi’nde değişiklik yapılarak ihracat bedellerinin yurda getirilmesinde istisna tanınan ülkeler listesi ile genişletilmiş, ihracat bedelinin yurda getirilmesinde gümrük beyannamesinde yer alan tutarın yüzde ellisinin tasarrufunun serbest bırakıldığı ülkeler listesi güncellenmiştir.
Bu çerçevede yeni listeler şöyle oluşmuştur:
İHRACAT BEDELİNİN YURDA GETİRİLMESİNDE İSTİSNA TANINAN ÜLKELER
1- Afganistan
2- Angola
3- Belarus
4- Benin
5- Cibuti
6- Etiyopya
7- Fildişi Sahili
8- Filistin
9- Gabon
10- Gana
11- Gine
12- İran
13- Kamerun
14- Kenya
15- Kırgızistan
16- Kuzey Kore
17- Küba
18- Liberya
19- Lübnan
20- Moldova
21- Nijerya
22- Senegal
23- Somali
24- Sudan
25- Suriye
26- Suudi Arabistan
27- Tacikistan
28- Tanzanya
29- Venezuela
İHRACAT BEDELİNİN YURDA GETİRİLMESİNDE GÜMRÜK BEYANNAMESİNDE YER ALAN TUTARIN YÜZDE ELLİSİNİN TASARRUFUNUN SERBEST BIRAKILDIĞI ÜLKELER
1- Azerbaycan
2- Cezayir
3- Fas
4- Kazakistan
5- Mısır
6- Özbekistan
7- Tunus
8- Türkmenistan
9- Ukrayna
10- Yemen
26 Ekim 2021 tarihli Resmi Gazete’de 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır.
Kanunda getirilen bazı önemli düzenlemeler şöyledir:
-Basit usule tabi olanların ticari kazançları gelir vergisinden istisna tutulmuştur.
-İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır. Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapacaktır. Ancak, sözkonusu kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini ikinci fıkrada belirtilen şartlara göre tahsil etmeyenler bu istisnadan faydalanamayacaklardır. Yürürlük tarihi 1/1/2022’dir.
-Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destekleme ödemeleri gelir vergisinden müstesna hale gelmiştir.
-2022 vergilendirme dönemi için beyannamelere uygulanmak üzere dördüncü dönem geçici vergi beyanı kaldırılmıştır.
-Vergiye uyumlu mükelleflere uygulanan vergi indiriminin koşullarında değişiklik yapılarak; ikmalen veya re’sen yapılmış ve kesinleşmiş bir tarhiyat bulunmaması koşulu vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibariyle sınırlandırılmış, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda haklarında tarhiyat yapılmamış olması koşulu, yapılan tarhiyatın kesinleşmesine bağlanmış, ayrıca söz konusu süre içinde kesinleşen tarhiyatın indirim sınırının % 1’inden az olması durumunda indirim koşullarının ihlal edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
-Vergi incelemesi kural olarak inceleme elemanının dairesinde yapılacaktır. İncelemeye başlamada tutanak düzenlenmeyecek, incelemeye başlandığı mükellefe yazıyla bildirilecektir. Yürürlük tarihi 1/7/2022’dir
-Elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınması, elektronik ortamda tutulan diğer defterlerin ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde onaylanması bu Kanun uygulamasında tasdik hükmünde sayılacak, berat ve onayın belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde alınmaması veya yapılmaması durumunda defterler tasdik ettirilmemiş sayılacaktır.
-Yararlanılması yeminli mali müşavirlerce düzenlenen tasdik raporu ibrazına bağlanan muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri konularda, raporun belirlenen sürede ibraz edilmemesi durumunda, mükellefe 60 günlük süre verilecek, bu süre içinde verilmesi halinde rapor zamanında verilmiş sayılacaktır. Raporun yasal süresinde ibraz edilmemesi durumunda, 50.000 liradan az ve 500.000 liradan fazla olmamak üzere, yararlanılması tasdik raporunun ibraz şartına bağlanan tutarın % 5’i oranında özel usulsüzlük cezası tatbik edilecektir.
-Gider pusulasının düzenleneceği durumlar yeniden belirlenmiştir. Başta banka dekontları olmak üzere bazı belgeler gider pusulası yerine geçecektir.
-Vergi Usul Kanununun 262’inci maddesindeki maliyet bedeli maddesi değiştirilmiştir. Buna göre;
Aşağıda sayılan giderler de maliyet bedeline dâhil edilir:
a) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri,
b) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri,
c) İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler (Faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.),
ç) İktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri,
d) Gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.
Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olması şartıyla, bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirilir.
İktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile ilgili olan özel tüketim vergisi, indirilemeyecek katma değer vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonunu maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.
-1/1/2022’den itibaren uygulanmak üzere Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin başlığı “Enflasyon düzeltmesi, yeniden değerleme oranı ve yeniden değerleme:” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ç) Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri (kollektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil, (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında söz konusu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi yapanlar ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç), (A) fıkrasında yer alan enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini (bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilenler hariç) ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları aşağıda belirtilen şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebilirler.
1. İktisadi kıymetlerin maliyet bedellerine eklenmiş bulunan (iktisadi kıymetlerin aktifleştirildiği hesap dönemine ilişkin olanlar hariç) kur farkları ve kredi faizleri (bunlara isabet eden amortismanlar dâhil) yeniden değerleme kapsamına girmez.
2. Yeniden değerlemede, iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların, bu Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve değerlemenin yapılacağı hesap dönemi sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınır. Amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak tutar bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.
3. İktisadi kıymetlerin (2) numaralı bende göre tespit edilen değerleri ve bunlara ilişkin amortismanların, yeniden değerlemenin yapılacağı yıla ait olan yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunur.
Yapılacak değerlemede yeniden değerleme oranı olarak (B) fıkrasında belirtilen oran dikkate alınır. Kendilerine özel hesap dönemi tayin olunan mükellefler için, özel hesap döneminin başladığı takvim yılına ait oran esas alınır.
Geçici vergi dönemleri itibarıyla yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı, bir önceki yılın Kasım ayından başlamak üzere; 3, 6 ve 9 uncu aylarda bir önceki 3, 6 ve 9 aylık dönemlere göre Türkiye İstatistik Kurumunun Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranı esas alınmak suretiyle belirlenir.
4. Yeniden değerleme neticesinde iktisadi kıymetlerin değerinde meydana gelen değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışı ayrıntılı olarak görünecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Değer artışı, iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrası ve yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerleri arasındaki farktır. Net bilanço aktif değeri, iktisadi kıymetlerin bilançonun aktifinde yazılı değerlerinden, pasifte yazılı amortismanların tenzili suretiyle bulunan değeri ifade eder. İktisadi kıymetler için amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda söz konusu değer, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.
5. İktisadi kıymetlerini bu fıkra kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler bu kıymetlerini, yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam ederler. Yeniden değerlemeye tabi tutulanların her birine isabet eden değer artışları ile bunların hesap şekilleri amortisman kayıtlarında ayrıntılı olarak gösterilir.
6. Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur. Sermayeye eklenen değer artışları, ortaklar tarafından işletmeye ilave edilmiş kıymetler olarak kabul edilir. Bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.
7. Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması (satış, devir, işletmeden çekiş, tasfiye gibi) halinde, bunlara isabet eden pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları
aynen amortismanlar gibi muameleye tabi tutulur.
8. Her yılın yeniden değerleme oranı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilir. Yeniden değerlemenin herhangi bir yıl yapılmamasından veya değerleme oranının düşük uygulanmasından dolayı daha sonraki yıllarda geçmiş dönemlere ilişkin yeniden değerleme yapılamaz.
9. Hesap dönemi içinde aktife giren iktisadi kıymetler için aktife girdiği hesap döneminde, yeniden değerleme yapılmaz.
10. Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce (A) fıkrasında belirtilen enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartların oluşması halinde, anılan fıkranın (7) numaralı bendi uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılır. Söz konusu bent gereği öz sermaye kalemlerinin düzeltilmesinde bu madde kapsamındaki yeniden değerleme değer artış fonu öz sermayeden düşülür. Ayrıca mezkûr değer artış fonunun sermayeye ilavesi nedeniyle oluşan sermaye artışları sermaye artışı olarak dikkate alınmaz ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz.
11. (A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluştuğu dönemlerde, bu fıkra uyarınca yeniden değerleme yapılmaz. Anılan fıkrada belirtilen enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşmadığı ilk hesap döneminden itibaren, bu fıkra hükümleri uyarınca yeniden değerleme uygulamasına devam olunabilir. Bu durumda iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemesine esas değerler olarak, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş son bilançoda yer alan değerler dikkate alınır. Bu değerin tespitinde, iktisadi kıymetler için amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılır.
12. Bu fıkra kapsamında yeniden değerleme yapılan hesap döneminden sonra (A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesi şartlarının yeniden oluşması durumunda, bu fıkra hükümlerine göre yeniden değerlemeye tabi tutulmuş olan iktisadi kıymetler ile bunlara ilişkin amortismanlar düzeltilmiş son değerleri dikkate alınarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulur.
13. Yeniden değerlemenin herhangi bir yılda yapılmaması durumunda, sonraki hesap dönemlerine ilişkin olarak bu fıkra kapsamında yeniden değerleme yapılabilir.
-Yeni edinilecek varlıklar için günlük esasta amortisman uygulaması seçimlik hak olarak getirilmiş, faydalı ömür süresinin iki katını ve elli yılı geçmemek üzere, amortisman süresini daha uzun belirleme konusunda mükelleflere seçimlik hak verilmiştir.
-3.000 lirayı geçmeyen alacaklar, dava ve icra takibine değmeyecek alacak olarak tanımlanmış ve bu alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılmasına imkan getirilmiştir.
-5.000 lirayı aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilebilecek, bu tutarı aşmayan usulsüzlük cezaları için ise cezada indirim oranı % 50 artırımlı olarak uygulanacaktır.
-31.12.2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, iktisap edilen yeni makine ve teçhizatlar için uygulanacak amortisman oran ve süreleri, tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak üzere hesaplanabilecektir.
-Nakdi sermaye artışında faiz indirimi uygulamasında, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısım için ek avantaj sağlanmıştır. Düzenlemeye göre, % 50 olan indirim oranı, yurt dışı kaynaklı sermaye için % 75 olarak uygulanacaktır.
-1/1/2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanmak üzere, yatırım teşvik belgesi bazında yapılan yatırım harcamasına yatırıma katkı oranının uygulanmasıyla belirlenen tutarın %10’luk kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilecektir. Ancak terkin talebinde bulunulabilecek tutar, hak edilen yatırıma katkı tutarından indirimli kurumlar vergisi yoluyla kullanılan yatırıma katkı tutarının düşülmesinden sonra bulunan tutarın yarısından fazla olamayacaktır. Diğer vergi borçlarının terkini suretiyle kullanılan tutarın bir katına isabet eden yatırıma katkı tutarından vazgeçildiği kabul edilecek, diğer vergilerden terkini talep edilen tutar ile vazgeçilen yatırıma katkı tutarları dolayısıyla vergi matrahına indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanmayacaktır. Diğer taraftan bu kapsamda diğer vergi borçlarından terkin edilebilecek toplam tutar, ilgili yatırım teşvik belgesi kapsamında fiilen yapılan yatırım harcamalarına, yatırıma katkı oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan tutarın %10’undan fazla olamayacaktır.
-Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları kapsamında uygulanan Karşılıklı Anlaşma Usulüne ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
-Konaklama vergisinin yürürlük tarihi 1 Ocak 2023 tarihine ertelenmiştir.
-1/1/2022’den itibaren uygulanmak üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 32 – Bu maddeyi ihdas eden Kanunla mükerrer 298 inci maddeye eklenen (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapabilecek olan mükellefler, anılan fıkra uyarınca ilk kez yeniden değerleme yapacakları hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla bilançolarına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini (bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler hariç) aşağıdaki şartlarla yeniden değerleyebilirler.
a) Yeniden değerlemede, taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların, bu Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca ilk kez yeniden değerleme yapılacak hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınır. Amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak tutar bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.
b) Taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin (a) bendine göre tespit edilen değerleri ve bunlara ilişkin amortismanların yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunur.
Yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı olarak;
1. Bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasına göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan;
i) En son bilançoda yer alan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, anılan maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
ii) En son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, anılan maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, bunların iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
2. Daha önce Kanunun geçici 31 inci maddesinin;
i) Birinci fıkrasında yer alan tarihe kadar yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismanları için, mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
ii) Yedinci fıkrasında yer alan tarihe kadar yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2021 yılı Haziran ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
dikkate alınır. Bu bent uyarınca dikkate alınacak Yİ-ÜFE ibaresi; Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) değerlerini, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) değerlerini ifade eder.
c) Yeniden değerleme neticesinde taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin değerinde meydana gelecek değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Değer artışı, taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrası ve yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerleri arasındaki farktır. Net bilanço aktif değeri, taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin bilançonun aktifinde yazılı değerlerinden, pasifte yazılı amortismanların tenzili suretiyle bulunan değeri ifade eder.
Taşınmaz ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini bu madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler bunları, yapılan yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam ederler.
Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın sonuna kadar bir beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir. Bu fıkra kapsamında ödenen vergi; gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilmez, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Beyanın zamanında yapılmaması ya da tahakkuk eden verginin süresinde ödenmemesi halinde bu madde hükümlerinden faydalanılamaz.
Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur.
Yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmaz ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları, kazancın tespitinde dikkate alınmaz.
Bu madde kapsamında yeniden değerleme sadece bir kez, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca yapılacak yeniden değerleme öncesinde olmak üzere yapılabilir. Bu madde kapsamında yeniden değerleme yapmakla birlikte yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden sonraki hesap dönemi için mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapmayan mükellefler, daha sonraki dönemlerde mezkûr fıkra kapsamında yapacakları yeniden değerlemede tekrar bu madde kapsamında yeniden değerleme yapamazlar.
Bu madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca yeniden değerleme yapılmadan mezkûr maddenin (A) fıkrası gereğince enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartların oluşması halinde, bu madde gereğince oluşan değer artışı fonu özsermayeden düşülmek suretiyle mezkûr madde uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılır.”
19 Ekim 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 532 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği ile 486 Sıra No’lu VUK Genel Tebliğinde değişiklikler yapılmıştır.
Bilindiği üzere, serbest meslek erbabı, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile basit usule tabi olan mükelleflerin kayıtlarının elektronik ortamda tutulması, bu mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların defterlerinin bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, vergi beyannamesi, bildirim ve dilekçelerin elektronik ortamda verilebilmesi ile elektronik ortamda belge düzenlenebilmesi amacıyla geliştirilen Defter-Beyan Sistemi 486 Sıra No’lu VUK Genel Tebliğinin konusunu oluşturmaktadır.
Yapılan değişiklikler çerçevesinde;
-İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile serbest meslek kazancı defteri tutan mükellefler için birer aylık dönemlere ilişkin vergisel ve ticari işlemlerin Sisteme kayıt işlemlerinin;
a) Kayıtlarını, ayrıca 213 sayılı Kanunun 219 uncu maddesinde belirtilen ve defter kaydı yerine geçen belgelere dayanarak yürüten mükellefler bakımından, işlemlerin ait olduğu ayı izleyen ikinci ayın 15 inci günü sonuna kadar,
b) Diğer mükellefler bakımından, işlemlerin ait oldukları aya ait katma değer vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son günün sonuna kadar,
gerçekleştirilmesi zorunludur.
-Defter-Beyan Sisteminde elektronik ortamda tutulan kayıtlar ile defterler, talep eden yetkili makamlara talep ettikleri şekliyle ibraz edilmesi amacıyla, Başkanlık tarafından www.defterbeyan.gov.tr adresinde yayımlanan uygulama veya teknik kılavuzlarda belirlenen format, içerik ve standartlarda; 213 sayılı Kanunda belirtilen muhafaza ve ibraz süresi içinde, sistemden elektronik defter dosyası olarak indirilebilecek ya da bağlı olunan vergi dairesinden onaylı kağıt ortamdaki hali talep edilebilecektir. Bu şekilde, Sistemden elektronik defter dosyası olarak indirilmeyen ya da bağlı olunan vergi dairesinden onaylı olarak alınmayan defter ve kayıtların hukuki geçerliği bulunmamaktadır.
-Defter-Beyan Sistemi üzerinden tutulan defter ve kayıtların muhafaza yükümlülüğü Başkanlığa, yetkili makamlara ibraz yükümlülüğü ise mükellefe aittir.
-Bu Tebliğ ile Defter-Beyan Sistemini kullanan mükellefler Sistem dışında, kâğıt (213 Sayılı Kanunun 219 uncu maddesinde belirtilen belgeler hariç) veya elektronik ortamda kayıt yapamaz, defter tutamaz ve Sistem veya Elektronik Beyanname Sistemi harici yollarla kâğıt veya elektronik beyanname gönderemezler. Bu mükellefler, Sistem haricinde kâğıt veya elektronik ortamda kayıt ve defter tutmaları halinde, hiç kayıt ve defter tutmamış sayılacakları gibi Defter-Beyan Sistemi veya Elektronik Beyanname Sistemi dışında gönderecekleri beyannameler hiç verilmemiş kabul edilir.
17 Ekim 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4625 sayılı CK ile;
Teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-Ge veya tasarım merkezlerinde çalışan personelin, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve gelir vergisi stopajı teşvikine konu edilen toplam çalışma sürelerine uygulanmak üzere söz konusu bölge ve merkezler dışında geçirdikleri süreler bakımından yüzde yirmi olarak belirlenen oranın, 31/12/2022 tarihine kadar yüzde elli olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
6 Ekim 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 315 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile;
Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden mahsubu ve kalan kısmın iadesi, geçici verginin mahsup ve iadesi ile bu vergilere ait vergi hatalarından kaynaklanan iade işlemlerine ilişkin düzenleme ve açıklamaların yer aldığı 252 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde değişiklikler yapılmıştır.
Bu çerçevede, tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade edilecek tutarın 50.000 Türk Lirasını geçmemesi halinde iade talebi, iade talep dilekçesi (1A) ile birlikte bu dilekçenin “Nakden İadelere İlişkin Açıklamalar” kısmında yer alan eklenecek belgelerin eksiksiz ibraz edilmesi kaydıyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilecektir.
Nakden yapılacak iade taleplerinin 50.000 Türk Lirasını aşması halinde, 50.000 Türk Lirasını aşan kısım Vergi Usul Kanununa göre vergi inceleme yetkisi bulunanlarca yapılacak inceleme sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporuna göre iade edilecektir.
İade talebi teminat gösterilmesi halinde inceleme sonucu beklenmeksizin yerine getirilecektir.
Diğer taraftan, nakden iade talebinin 500.000 Türk Lirasına kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilebilecektir. İade talebinin 500.000 Türk Lirasını aşan kısmının iadesi ise vergi inceleme yetkisi bulunanlarca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilecektir.
Henüz sonuçlanmamış iade talepleri hakkında bu Tebliğ’deki yeni limitler uygulanacaktır.
TL mevduat faizleri ve katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları için geçerli olan indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması 31.12.2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
Bu çerçeve 31.12.2021’e kadar uygulanacak tevkifat oranları şöyledir:
A. Mevduat faizlerinden;
Vadesiz ve ihbarlı hesaplar ile 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplarda %5
1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli hesaplarda %3
1 yıldan uzun vadeli hesaplarda %0
Enflasyon oranına bağlı olarak değişken faiz oranı uygulanan 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda %0
B. Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kâr paylarından;
Vadesiz, ihbarlı ve özel cari hesaplar ile 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplarda %5
1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli hesaplarda %3
1 yıldan uzun vadeli hesaplarda %0
30 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4517 Cumhurbaşkanı Kararı ile;
“Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik” kapsamında en az bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunan kullanılmış cep telefonlarının yenilenmek ve sertifikalandırılmak kaydıyla yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar tarafından yenilenmiş ürün garantisi verilerek teslimlerindeki KDV oranı %1’e indirilmiştir.
Mükellefler, indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına, söz konusu düzenleme kapsamında teslim ettikleri mallar nedeniyle yüklendikleri KDV’leri dahil edemeyecektir.
Düzenleme 1 Ekim 2021 itibariyle yürürlüğe girecektir.
24 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin Yönetmelik ile;
-Mevzuat gereği tebliği gereken tüm evrakların, muhataplara ilişkin bu Yönetmelikte belirlenen hükümler çerçevesinde elektronik ortamda tebliğ edileceği,
-5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin yirmi üçüncü fıkrası hükümlerine istinaden işverenlerin bu Yönetmelikte belirlenen sürelerde elektronik tebligat adresi almak ve elektronik sistemi kullanmak zorunda oldukları
açıklanmıştır.
Yönetmeliğe göre e-tebligat adresi almak zorunda olan işverenler, Kurumca belirlenen sistem üzerinden, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içinde başvuru yapmakla yükümlüdür.
Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra sigortalı çalıştırmaya başlayan işverenler sigortalı çalıştırmaya başladığı ayı/dönemi takip eden aydan itibaren üç ay içinde, Kurumca belirlenen sistem üzerinden başvuru yapmakla yükümlüdür.
Yönetmelik 1 Ekim 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.
4 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4454 sayılı CK ile bireysel yatırımcılar tarafından iki yıldan fazla süreyle elde tutulan girişim sermayesi yatırım fonu ve gayrimenkul yatırım fonu katılma paylarından elde edilen kazançlarda uygulanan stopaj oranı %0’a (sıfır) indirilmiştir.
3321 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 23 Aralık 2020-31 Mart 2021 tarihleri arasında iktisap edilen, (değişken, karma, eurobond, dış borçlanma, yabancı, serbest fonlar ile unvanında döviz ifadesi geçen yatırım fonları hariç) yatırım fonlarından elde edilen gelir ve kazançlar üzerinden yapılacak tevkifat oranı 30 Eylül 2021 tarihine kadar iktisap edilen söz konusu fonlar için 0 (sıfır) olarak uygulanmakta iken, bu uygulamaya ilişkin ek bir süre uzatımı gelmediği taktirde bireysel yatırımcılar tarafından 1 Ekim 2021 tarihinden itibaren iktisap edilen girişim sermayesi yatırım fonu ve gayrimenkul yatırım fonu katılma paylarından elde edilecek kazançlara %0 oranında stopaj uygulanabilmesi için katılma paylarının iki yıldan fazla süreyle elde tutulması gerekecektir.
2 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 531 Sıra Numaralı VUK Genel Tebliği ile;
-İhrakiye teslimleri hariç olmak üzere, faturanın aşağıdaki hallerde teslim anında düzenlenmesi uygun bulunmuştur.
a) 5015 sayılı Kanun ve 5307 sayılı Kanun kapsamında lisansa tabi faaliyetlerde bulunanların (rafinerici, dağıtıcı, bayi, serbest kullanıcı gibi) kendi aralarında yaptıkları akaryakıt ve LPG teslimi.
b) Tankerlerle veya özel nakliye araçlarıyla taşınmak suretiyle akaryakıt ve LPG otogaz bayii veya istasyonu dışında müşterinin istediği mahalde (yürüttükleri faaliyetlerindeki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla fabrika, şantiye, nakliye filosu işletmeleri ve benzeri yerlerde) yapılan akaryakıt ve LPG teslimi.
Yukarıdaki teslimlerde, alıcının tamamen veya kısmen akaryakıt ve LPG alımından vazgeçmesi ya da söz konusu teslimlere ilişkin olarak düzenlenen faturada gösterilen miktardan daha az akaryakıt ve
LPG teslim edilmesi halinde, bu durumun ortaya çıktığı anda;
- Alıcının 213 sayılı Kanunun 232 nci maddesine göre fatura düzenleme zorunluluğu bulunanlar kapsamında olması halinde, alıcı tarafından satıcı adına fatura,
- Alıcının 213 sayılı Kanun uyarınca belge düzenleme yükümlülüğü bulunanlar kapsamında olmaması halinde ise satıcı tarafından 213 sayılı Kanunun 234 üncü maddesinde belirlenen asgari bilgileri içerecek şekilde gider pusulası,
düzenlenecektir. Bu kapsamda düzenlenen belge üzerinde, işlemin mahiyetine ilişkin açıklama ile birlikte, ilgili faturanın tarih ve numarasına da yer verilecektir. Uygulama 1 Ocak 2022’de başlayacaktır.
-5015 sayılı Kanun kapsamında dağıtıcı, madeni yağ veya bayilik (münhasıran ihrakiye bayiliği hariç) lisansı bulunanlar ile 5307 sayılı Kanun kapsamında dağıtıcı veya LPG otogaz bayilik lisansı bulunanlarda teminat uygulaması usul ve esasları açıklanmıştır.
-Özel etiket ve işaretleri kullanma zorunluluğu bulunan ürünlere ilişkin olarak talep edilen ve talepleri ÜİS Uygulama Genel Tebliğinde yer alan usul ve esaslara göre değerlendirilen özel etiket ve işaretlerin, teminat karşılığında verilmesine dair uygulama hakkında bilgi verilmiştir.
-Akaryakıt ve LPG’ye yönelik faaliyetlerde kaçakçılık suçu ve cezalandırma usulü açıklanmıştır.
Bakanlıkça yetkilendirilmediği halde, ödeme kaydedici cihaz mührünü kaldıran, donanım veya yazılımını değiştiren veya yetkilendirilmiş olsun ya da olmasın ödeme kaydedici cihazın hafıza birimlerine, elektronik devre elemanlarına veya harici donanım veya yazılımlarla olan bağlantı sistemine ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemlere fiziksel veya bilişim yoluyla müdahale ederek; gerçekleştirilen satışlara ait mali belge veya bilgilerin cihazda kayıt altına alınmasını engelleyen, cihazda kayıt altına alınan bilgileri değiştiren veya silen, ödeme kaydedici cihaz veya bağlantılı diğer donanım ve sistemler ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemler tarafından Bakanlığa veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önleyen veya bunların gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebebiyet verenler hakkında, inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından bu tespitlere ilişkin rapor düzenlenecek ve rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla birlikte keyfiyet Cumhuriyet başsavcılığına bildirilecektir.
Diğer taraftan, kamu davasının açılması için incelemenin tamamlanması şartı aranmayacaktır.
1 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 79 No’lu Emlak Vergisi Genel Tebliği ile emlak vergisine esas olmak üzere 2022 yılında uygulanacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri tespit edilmiştir.
27 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4420 sayılı CK ile;
7326 sayılı Kanun’da yer alan başvuru, bildirim ve beyan süreleri ile ilk taksit ödeme süreleri bir ay uzatılmıştır.
20 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile 7326 sayılı Kanun çerçevesinde KDV artırımında bulunanların özel esaslardan genel esaslara dönüşü açıklanmıştır.
Bu çerçevede;
Aralık/2020 ve öncesi vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak haklarında bu Tebliğ kapsamında;
- Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma olumsuz raporu ile
- Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma,
- Beyanname vermeme,
- Adresinde bulunamama,
- Defter ve belge ibraz etmeme,
olumsuz tespitleri bulunan ve bu nedenle özel esaslara tabi olan mükelleflerden 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 takvim yıllarında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında KDV artırımında bulunanlar (Bu yıllardan herhangi birinde faaliyete başlanması halinde faaliyete başlanan yıl ve sonraki yıllar için; faaliyetin terk edilmesi halinde ise faaliyetin terk edildiği yıl ve önceki yıllar için artırımda bulunulması gerekir.), artırım tutarlarının tamamını ödedikleri tarihten itibaren özel esaslar kapsamından çıkarılacaktır.
Ayrıca, taksit uygulamasından faydalanan mükelleflerin hesaplanan tutarların tamamı ile bir taksite ait tutarın %10’u kadar banka teminat mektubu (herhangi bir kısıtlayıcı şart taşımaması gerekmektedir), devlet tahvili veya hazine bonosu cinsinden teminat göstermeleri halinde taksitlerin tamamının ödenmesi beklenmeksizin genel esaslara dönüşleri sağlanacaktır. Ancak, bu şekilde teminat gösteren mükelleflerin mezkûr Kanunun verdiği haktan daha fazla taksiti aksatmaları halinde, ödenmemiş taksitler muaccel hale gelecek ve kalan borcun tamamı teminatın paraya dönüştürülmesi yoluyla tahsil edilecektir.
Diğer taraftan, yukarıda belirtilenler dışındaki sebepler dolayısıyla haklarında özel esaslar uygulananların KDV artırımında bulunmaları ise bunların genel esaslara dönüşlerini sağlamamaktadır. Aynı şekilde yukarıda belirtilenler dışındaki sebepler dolayısıyla haklarında özel esaslar uygulanması gerekenlerin KDV artırımında bulunmaları bunların özel esaslara tabi tutulmasını engellemeyecektir.
13 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4373 sayılı CK ile ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listedeki 87.03 GTİP numaralı binek araçlardan “Diğerleri” satırında yer alan bazılarının ÖTV matrahları yeniden belirlenmiştir.
30 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4311 sayılı CK ile;
-TL mevduat faizleri ve katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları için geçerli olan indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması ve
-Mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerdeki %10 stopaj oranı uygulaması
30.09.2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
30 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4312 sayılı CK ile;
01.08.2021’den itibaren geçerli olmak üzere, 31.07.2021 tarihine kadar KDV oranları indirilen mal ve hizmetlerdeki oran indirimi 30.09.2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
29 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 88 Seri No.lu Harçlar Kanunu Genel Tebliği ile;
Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin "I-Tapu işlemleri" başlıklı bölümünün 13/a fıkrası kapsamındaki cins tashihi harcı, arazi veya bina üzerine yeniden inşa edilen binalarla ilgili yapı kullanma izni (iskan belgesi) verilmeden önce vergi dairesince tahsil edilmekte iken, 7327 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9 ve 10 uncu maddeleri ile 492 sayılı Harçlar Kanununda yapılan değişikliklerle, söz konusu harcın yapı kullanma izin belgesi verilmesi sırasında yapı kullanma izin harcı ile birlikte belediyelerce tahsil edileceği düzenlemesi yapılmıştır.
Bu çerçevede;
- Yapı kullanım izninin belediyelerce verildiği durumda, cins değişikliği harcının yapı kullanım harcı ile birlikte belediyeler tarafından tahsil edeceği ve tahsil edilecek ve bu tutarlar aynı gün Tebliğ eki Bildirim ile vergi dairesine bildirilerek ödenecektir.
- Yapı kullanım izninin belediyeler dışında valiliklerce ve diğer yetkili kurum/kuruluşlarca verildiği durumda ise, cins tashihi harcının vergi dairelerince tahsiline devam edilecektir.
16 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 530 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği ile,
7326 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununun Geçici 31’inci maddesine eklenen fıkra ile getirilen yeniden değerleme müessesesi uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Tebliğ çerçevesinde:
Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan kollektif, adi komandit ve adi şirketler de dâhil olmak üzere ferdi işletme sahibi gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri bilançolarına kayıtlı iktisadi kıymetlerini, Kanunda yazılı istisnalar dışında yeniden değerleme hakkına sahip bulunmaktadırlar.
Ancak, aşağıda yer alan mükellefler yeniden değerlemeden yararlanamayacaktır.
a) Dar mükellefiyet esasında vergilendirilen mükellefler.
b) İşletme hesabı (zirai işletme hesabı dâhil) esasına göre defter tutan mükellefler.
c) Serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler.
ç) Finans ve bankacılık sektöründe faaliyet gösteren mükellefler.
d) Sigorta ve reasürans şirketleri.
e) Emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları.
f) Münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler.
g) 213 sayılı Kanunun 215 inci maddesi uyarınca kendilerine, kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen mükellefler.
9/6/2021 tarihi itibarıyla aktife kayıtlı bulunan iktisadi kıymetler yeniden değerlemeye konu edilebilecektir. Uygulama isteğe bağlıdır.
Yeniden değerleme, uygulamadan yararlanma hakkını haiz mükelleflerin 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan iktisadi kıymetler ve varsa bunlara ait amortismanlar esas alınmak suretiyle 31/12/2021 tarihine kadar yapılabilecektir. Bahse konu uygulamadan yararlanılması için, söz konusu tarihe kadar yeniden değerleme işleminin yapılması ve değer artışına ilişkin %2 hesaplanan verginin de yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar beyan edilip, üç eşit taksitte (ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler sırasıyla beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere) ödenmesi zorunludur.
Yeniden değerleme oranı;
(1)a) Daha önce yeniden değerleme yapılmamış iktisadi kıymetlere ilişkin yeniden değerleme işleminde, yeniden değerleme oranı olarak, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan;
i- En son bilançoda yer alan iktisadi kıymetler ve bunların amortismanları için, 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesine 7326 sayılı Kanunla eklenen yedinci fıkranın yürürlüğe girdiği 9/6/2021 tarihinden bir önceki ay olan 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya (2005 yılı Ocak ayına) ilişkin Yİ-ÜFE değerine (114,83) bölünmesi ile bulunan oranın (666,79/114,83=5,80675),
ii- En son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen iktisadi kıymetler ve bunların amortismanları için, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), iktisadi kıymetin iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oranın,
b) Daha önce yeniden değerleme yapılmış taşınmazlara ilişkin yeniden değerleme işleminde, yeniden değerleme oranı olarak, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine (354,85) bölünmesi ile bulunan oranın (666,79/354,85=1,87907) kullanılması gerekmektedir.
(2) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler için son olarak 2004 takvim yılı itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapılmıştır. Bu durumda, Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamında ilk defa yeniden değerleme yapacak hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler için 31/12/2004 tarihli bilançolarında yer alan iktisadi kıymetler ve bunların amortismanlarının düzeltilmesinde dikkate alınacak yeniden değerleme oranı, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), 31/12/2004 tarihli bilançoyu takip eden ay olan 2005 yılı Ocak ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine (114,83) bölünmesi ile bulunan katsayı olacaktır (666,79/114,83=5,80675). Hazine ve Maliye Bakanlığınca özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler açısından ilgili tarihlerin esas alınması suretiyle yeniden değerleme oranının hesaplanacağı tabiidir.
(3) Enflasyon düzeltmesi yapılmış son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen iktisadi kıymetler ve bunların amortismanlarının düzeltilmesinde dikkate alınacak yeniden değerleme oranı ise, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), iktisadi kıymetin iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan katsayı olacaktır.
Yeniden değerleme sonucunda ortaya çıkan değer artışını hesaplamada Kanun net değer artışı usulünü benimsemiştir. Net değer artışının hesaplanabilmesi için yeniden değerlemeye esas alınan ve 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerlerin yeniden değerlemeden önceki ve yeniden değerlemeye tabi tutulduktan sonraki tutarları dikkate alınarak hesaplanan net bilanço aktif değerlerinin tespiti gerekmektedir.
Net bilanço aktif değeri, iktisadi kıymetlerin bilançonun aktifine kaydedildikleri değerden, bunlar için ayrılmış olup bilançonun pasifinde gösterilen birikmiş amortismanlarının indirilmesi suretiyle bulunan tutarı ifade etmektedir.
Amortismanların yeniden değerlenmiş tutarlarının belirlenmesinde, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılacaktır. Bu durumda değer artışı, iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeden önceki net bilanço aktif değerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpımından sonra bulunacak net bilanço aktif değerinden indirilmesi suretiyle hesaplanacaktır.
Yeniden değerleme neticesinde hesaplanan değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabına alınacaktır. Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, mükellefler tarafından istenildiğinde sermayeye ilave edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, söz konusu fonun sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur.
Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin satılması veya herhangi bir şekilde elden çıkarılması halinde, pasifte özel fon hesabında gösterilen değer artışı tutarları, satış kazancına dâhil edilmez. Bu durumda fon hesabı kayıtlarda kalmaya devam edecektir.
15 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4298 sayılı CK ile,
ÖTV Kanununa ekli III sayılı listenin B cetvelinde yer alan puro ve sigarillolardaki vergi oranı %45 olarak yeniden belirlenmiştir. Sözkonusu ürünlerin asgari maktu vergi tutarları ile maktu vergi tutarları aynen korunmuştur.
14 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4273 sayılı CK ile;
Yerli ve yabancı film göstermeleri için uygulanan eğlence vergisi oranları, 31.5.2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) %0 (sıfır) olarak uygulanmaya devam edecektir.
13 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 529 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği ile;
a) Kurumlar vergisi mükelleflerine,
b) Kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili kimse veya ortak, eshamsız komandit şirketlerde komandite ortaklardan biri ve adi ortaklıklar adına en yüksek ortaklık payına sahip kişi, Türkiye’de yönetim merkezi olan veya Türkiye’de mukim yöneticisi olan yabancı ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, mütevellileri veya temsilcilerine,
gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimi zorunluluğu getirilmiştir.
Tebliğde yer alan tanıma göre gerçek faydalanıcı, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran ya da bunlar üzerinde nihai nüfuz sahibi olan gerçek kişi veya kişileri ifade etmektedir.
Tüzel kişilerde;
a) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortakları,
b) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortağının gerçek faydalanıcı
olmadığından şüphelenilmesi veya bu oranda hisseye sahip gerçek kişi ortak bulunmaması durumunda, tüzel kişiliği nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,
c) (a) ve (b) bentleri kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilemediği durumlarda, en üst düzey icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler,
gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildirime konu edilecektir.
Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri, gerçek faydalanıcı bilgisini geçici vergi beyannameleri ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmek zorundadır.
Kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan diğer mükellefler ile diğer kişiler gerçek faydalanıcı bilgisini her yılın Ağustos ayı sonuna kadar Gelir İdaresi Başkanlığına bir form ile elektronik ortamda bildirmek mecburiyetindedir.
Yukarıda belirtilenlerin yeni mükellefiyet tesis ettirmesi veya daha önce bildirime ekledikleri bilgilerde değişiklik olması halinde, yeni mükellefiyet tesisini veya bilgi değişikliğini, bunların gerçekleştiği tarihi takip eden bir ay içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.
Ancak, ilk bildirim için, gerçek faydalanıcı bilgisi verme yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri dâhil bütün mükellefler ile diğer kişiler, en geç 31/8/2021 günü sonuna kadar gerçek faydalanıcı bilgisini elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığına ileteceklerdir.
8 Temmuz 2021 tarihli ve 136 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile;
- 26 Temmuz 2021 günü sonuna kadar verilmesi gereken Katma Değer Vergisi, Damga Vergisi ve Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Temmuz 2021 Cuma günü sonuna kadar,
- 2 Ağustos 2021 (31 Temmuz 2021 tarihinin hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle) günü sonuna kadar verilmesi gereken 2021/Haziran dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimlerinin verilme süresi 6 Ağustos 2021 Cuma günü sonuna kadar,
- 2 Ağustos 2021 (31 Temmuz 2021 tarihinin hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle) günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 6 Ağustos 2021 Cuma günü sonuna kadar
uzatılmıştır.
30 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4196 sayılı CK ile;
Gelir Vergisi Kanununun geçici 93’üncü maddesinde yer alan varlık barışından yararlanma süresi 2021 yıl sonuna kadar 6 ay daha uzatılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 7326 sayılı Kanun kapsamında yapılacak başvuru kabul, beyan alma ve ödeme işlemlerine başlanılması hakkında duyuru yayımlanmıştır. Duyuruda başvuru, beyan ve ödeme işlemlerinin başlama takvimine yer verilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığınca yapılan duyuruya göre e-Fatura uygulaması kapsamında hali hazırda kullanılmakta olan “e-Fatura Paketi” güncellenmiştir.
Söz konusu güncelleme kapsamında; “Türk Lirası dışında bir para birimi (yabancı para) ile düzenlenen e-Faturalarda, e-Faturanın düzenlendiği yabancı paraya ilişkin “döviz kuru bilgisi” alanının kullanımı zorunlu kılınmış olup, “kur” alanı virgülden sonra 6 karakterden fazla olamaz kuralı eklenmiştir.”
Duyuruda, bu kapsamda güncellenen Schemtron dosyasının kullanımının 1/7/2021 tarihi itibariyle zorunlu hale getirileceği, özel entegratörler ile BİS entegrasyonu yapan mükelleflerin bu tarihe kadar sistemlerini yeni schematron kurallarına uyumlu hale getirmesi gerektiği belirtilmiştir.
25 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4137 sayılı CK ile;
ÖTV Kanununa ekli (III) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan içkilerin asgari maktu vergi tutarları ile (B) cetvelinde yer alan tütün mamulleri ve makaronun asgari maktu ve maktu vergi tutarlarına 2021 yılı Temmuz-Aralık dönemi için üretici fiyat endeksinde son altı ayda meydana gelen artışın otomatik olarak uygulanmayacağı kararlaştırılmıştır.
22 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4105 sayılı CK ile;
Otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinde sunulan geceleme hizmetindeki KDV oranının %1 olarak uygulanma süresi 31/07/2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
22 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4091 sayılı CK ile;
Bankalar ve finansman şirketleri dışında Türkiye’de yerleşik kişilerin Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Uluslararası Finans Kurumundan sağladıkları kredilerde KKDF kesintisi oranı “% 0 (sıfır)” olarak tespit edilmiştir.
14 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de Araç Muayenelerine Dair Tebliğ yayımlanmıştır.
Kanun ve bu Tebliğ çerçevesine göre;
7326 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin altıncı fıkrası ile Kanunun yayımlandığı 9/6/2021 tarihine kadar muayene süresi geçtiği halde araç muayenelerini yaptırmamış olanların 31/12/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) araç muayenelerini yaptırmaları durumunda, Karayolları Trafik Kanununun 35 inci maddesi gereği hesaplanması gereken %5 fazla yerine 7326 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, bu tarihten sonra aylık %0,75 oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın muayene ücreti ile birlikte ödenmesi halinde söz konusu %5 fazlaları alınmayacaktır.
9/6/2021 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 34 üncü maddesi uyarınca zorunlu araç muayenesi yaptırılması gerektiği halde muayeneleri süresinde yaptırılmamış olan araçların, 31/12/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) muayene ettirilmesi durumunda, anılan fıkra hükmünden yararlanılabilecektir.
Zorunlu araç muayenesinin süresinde yaptırılmaması nedeniyle gecikilen her ay ve kesri için hesaplanan %5 fazla yerine, 7326 sayılı Kanunun yayımlandığı 9/6/2021 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile Kanunun yayımı tarihinden (yayımlandığı ay dâhil) araç muayenesinin yapıldığı tarihe kadar geçen her ay ve kesri için aylık %0,75 oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın toplamının ödenmesi halinde %5 fazlaların tahsilinden vazgeçilecektir.
7326 sayılı Kanunda yer alan alacakların yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesi ilişkin hükümlerin uygulanmasına dair usul ve esasların açıklandığı Tebliğ, 14 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
11 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No:404) ile;
1/1/2021 tarihi ile 31/12/2021 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken ecrimisiller ile kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat paylarının ödeme sürelerinin başvuru şartı aranmaksızın 30/11/2022 tarihine kadar ertelenmesi ve bu alacakların ertelenen tarihe kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilmesine ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır.
9 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7326 sayılı Kanun’la 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde ilave edilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3 - (1) Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 20/5/2021 tarihinden önce olup da; kullandığı nakdî ve gayrî nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin 5411 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31/12/2021 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmaz.
(2) Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların birinci fıkra hükmü uyarınca mevcut kredileri yeniden yapılandırması veya yeni kredi kullandırması, bu kuruluşlara hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz.”
Yeni vergi affı yasası, önceki bilgilendirmemizde yer alan konularla birlikte aşağıdaki alacakları da kapsamaktadır.
-30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, gecikme faizleri, gecikme zammı alacakları,
-SGK’ya bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve bu Kanunun yayım tarihine veya bu Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan;
1) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2021 yılı Nisan ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
2) 2021 yılı Nisan ayı ve önceki aylara ilişkin isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
3) 30/4/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
4) 30/4/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
5) İlgili kanunları gereğince takip edilen 2021 yılı Nisan ayı ve önceki aylara ilişkin damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacakları,
-İl özel idarelerinin 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan asli ve fer’i amme alacakları,
-Belediyelerin;
1) 213 sayılı Kanun kapsamına giren ve 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, 2021 yılına ilişkin olarak 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi (2021 yılına ilişkin tahakkuk eden emlak vergisi ile iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi hariç) ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, bunların dışında kalan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan asli ve fer’i amme alacakları,
2) 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 97 ve mükerrer 97 nci maddelerine göre tahsili gereken ve vadesi 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ücret ve pay alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları,
3) 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin vadesi 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su, atık su ve katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacakları,
4) Büyükşehir belediyelerinin, Çevre Kanununun 11 inci maddesine göre vadesi 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacakları,
-2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin, vadesi 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacakları,
-Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının (YİKOB) vadesi 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i amme alacakları.
Yeni vergi affı yasası (7326 sayılı Kanun) 9 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu Kanun ile;
- Yİ-ÜFE oranında hesaplanan tutardan ayrıca %50 indirim yapılması,
- Trafik para cezaları ve diğer idari para cezaları asıllarında %12,5 indirim yapılması,
seçenekleri getirilmiştir.
Bu imkanlardan faydalanmak için 31 Ağustos 2021 tarihine kadar başvuru yapılması gerekmektedir.
Ayrıca, tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini (sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler hariç) 31/12/2021 tarihine kadar maddede yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleme imkanı getirilmiştir.
3 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan KDV Tebliği ile bazı konularda değişiklikler yapılmıştır.
Bu çerçevede;
-Kısmi KDV tevkifatı uygulama sınırı KDV dahil 1.000.-TL’den 2.000.-TL’ye yükseltilmiştir. Uygulama 1 Temmuz 2021’den itibaren başlayacaktır.
-Finansman gider kısıtlaması kapsamında KKEG olarak değerlendirilen tutarlara ait KDV’lerin indiriminin mümkün olduğu Tebliğ’de belirtilmiştir
2 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik’te değişiklik yapılmıştır.
Değişikliğe göre, Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden bitkisel yağların, madeni yağların ve pillerin aynı ürünlerin üretiminde hammadde olarak kullanılması durumunda hammadde olarak tedarik edilen bu ürünlerin ithalatçıları/üreticileri tarafından beyan yapılacak ancak hammadde olarak kullanılan bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmeyecektir.
Yönetmeliğin değişiklik işlenmiş maddeleri şöyledir:
“5.madde-(16) Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden bitkisel yağların, madeni yağların ve pillerin aynı ürünlerin üretiminde hammadde olarak kullanılması durumunda hammadde olarak tedarik edilen bu ürünlerin ithalatçıları/üreticileri tarafından beyan yapılır ancak hammadde olarak kullanılan bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmez.”
“13.maddenin birinci fıkrası-(2) Depozito uygulamasına yönelik iş ve işlemler, 24/12/2020 tarihli ve 7261 sayılı Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile kurulan ve Bakanlıkça belirlenen çevre strateji ve politikaları doğrultusunda faaliyet gösteren Türkiye Çevre Ajansı tarafından belirlenen usul ve esaslar kapsamında gerçekleştirilir.”
2 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4061 sayılı CK ile;
Yerli ve yabancı film göstermeleri için uygulanan eğlence vergisi oranları, 31.7.2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) %0 (sıfır) olarak uygulanmaya devam edecektir.
2 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4063 sayılı CK ile;
Mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerdeki %10 stopaj oranı uygulaması 31.07.2021 tarihine kadar uzatılmıştır. Sözkonusu karar ile gayrimenkul kiralamalarındaki stopaj oranı da %10 olarak uygulanmaya devam edecektir.
Kararda yer alan oran, 1.6.2021-31.07.2021 arası dönemlerine ait ödemelerde uygulanacaktır.
2 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4062 sayılı CK ile;
1.6.2020’den itibaren geçerli olmak üzere, 31.05.2020 tarihine kadar KDV oranları indirilen mal ve hizmetlerdeki oran indirimi 31.07.2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
1 Haziran tarihli mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 4027 sayılı CK ile TL mevduat faizleri ve katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları için geçerli olan indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması 31 Temmuz 2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
Anılan Kararın;
- 1 inci maddesi 1/6/2021 tarihinden itibaren Türk lirası cinsinden açılan mevduat hesaplarından elde edilen faiz gelirleri ile yine Türk lirası cinsinden açılan katılım hesaplarından elde edilen kar paylarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
- 2 nci maddesi ise 1/6/2021 tarihinden itibaren iktisap edilen bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelir ve kazançlara, fon kullanıcısının bu bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlar ile 1/6/2021 tarihinden itibaren iktisap edilen yatırım fonlarından elde edilen gelir ve kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
153 No’lu VUK Sirküleri ile e-defter uygulamasına dâhil olanlar tarafından 31 Mayıs 2021 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 7 Haziran 2021 günü sonuna kadar uzatılmıştır.
25 Mayıs 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile;
-Finansman gider kısıtlaması,
-Tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi hisse senetlerini alma halinde vergilendirme,
-Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumlarda kurumlar vergisi oranının 2 puan indirimli uygulanması,
-Kurumlar vergisi oranının 2021 yılında %25, 2022 yılında %23 olarak uygulanması
hakkında açıklamalar yapılmıştır.
Finansman gider kısıtlaması
-Finansman gider kısıtlaması, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan kurumlar vergisi mükellefleri hakkında uygulanacaktır. Finansman gider kısıtlaması uygulamasında, yabancı kaynak ve öz kaynak mukayesesi gerekmekte olduğundan bu düzenleme bilanço esasına tabi mükellefler için geçerli olup işletme hesabı esasına tabi mükellefler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.
-Yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmış olan kurumlar vergisi mükelleflerinin, aşan kısımla sınırlı olmak üzere, yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’luk kısmı, kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.
-Gider kısıtlaması kapsamında olup bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, her bir geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla finansman gider kısıtlaması öncesi Vergi Usul Kanununa göre çıkaracakları bilanço esas alınmak suretiyle öz kaynak ve yabancı kaynak mukayesesi yaparak finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmayacaklarını tespit edeceklerdir.
-Yıllık dönemde; hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükelleflerde 31 Aralık tarihli bilanço, özel hesap dönemini kullanan mükelleflerde ise hesap döneminin son günü itibarıyla çıkarılacak bilanço esas alınacaktır.
-Dolayısıyla, finansman gider kısıtlaması ilk defa 2021 yılının birinci geçici vergilendirme dönemi itibarıyla dikkate alınacaktır.
-Gider ve maliyet unsurlarından yatırımın maliyetine eklenenler gider kısıtlaması kapsamı dışındadırlar. Finansman gider kısıtlaması kapsamında yatırım olarak kabul edilen kıymetlerin maliyet bedelinin hangi unsurlardan oluştuğu Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde belirlenmiştir. Bu madde ve bu maddeye ilişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, zorunlu olarak ya da mükellefin ihtiyarında maliyete eklenen yabancı kaynaklara ait gider ve maliyetler gider kısıtlamasına konu olmayacaktır.
-Finansman giderlerinin yanı sıra finansman geliri de elde etmiş olan mükelleflerin gider kısıtlaması uygulamasında söz konusu gelir ve giderlerini birbiri ile mukayese etmek suretiyle netleştirmeleri mümkün olmayıp finansman giderleri toplamının gider kısıtlamasına konu edilmesi gerekmektedir.
-Aynı kaynağa ilişkin olarak bir hesap dönemi içindeki aynı veya farklı geçici vergilendirme dönemlerinde oluşan kur farkı gelir ve giderleri mahsuplaştırılarak işlem tarihi veya dönem sonu itibarıyla bu kaynağa ilişkin net kur farkı gideri doğması halinde bu tutar finansman gideri kısıtlamasında dikkate alınacaktır.
-Aynı dönem içinde olsa bile farklı yabancı kaynaklara ilişkin olarak oluşan kur farkı gelirleri ile kur farkı giderlerinin birlikte değerlendirilmesi mümkün değildir.
-İşletmenin kullanmış olduğu yabancı kaynaklara ilişkin faiz ve kur farkı gibi giderlerden örtülü sermaye, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı veya binek otomobillerde gider kısıtlaması uygulamaları nedeniyle kurum kazancının tespitinde hali hazırda KKEG olarak dikkate alınmış olanlar finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabında dikkate alınmayacaktır.
Tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi hisselerini satın alması
-Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık paylarını sermaye azaltımı yoluyla itfa etmeleri halinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki olumsuz farkın, sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarih itibarıyla sermaye şirketleri nezdinde %15 oranında vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir.
-Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını, iktisap bedelinin altında bir bedel karşılığında elden çıkarmaları halinde, iktisap bedeli ile elden çıkarma bedeli arasındaki fark tutar, elden çıkarma tarihi itibarıyla %15 oranında vergi kesintisine tabi tutulacaktır.
-Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını, iktisap ettikleri tarihten itibaren iki tam yıl içerisinde sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemeleri veya elden çıkarmamaları halinde, iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık sürenin son günü itibarıyla, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutarı üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre %15 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
-Düzenleme, tam mükellef sermaye şirketlerinin 17/11/2020 tarihinden itibaren iktisap ettikleri kendi hisse senetleri ve ortaklık payları açısından uygulanacak, 17/11/2020 tarihinden önce iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık payları için bu düzenleme uygulanmayacaktır.
İlk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumlarda kurumlar vergisi oranının 2 puan indirimli uygulanması
-İndirimli oranlı kurumlar vergisi uygulamasından yararlanılabilmesi için, payların Borsa İstanbul Pay Piyasasında maddenin yürürlük (17/11/2020) tarihinden sonra ilk defa halka arz ediliyor olması ve en az %20 oranında halka arzın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. %20’lik oranın hesabında halka arz edilen tutarla birlikte ulaşılan toplam sermaye tutarı dikkate alınacaktır.
2021 ve 2022 yılında uygulanacak kurumlar vergisi oranları
-Kurumlar vergisi mükelleflerinin 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemleri için 1/7/2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık/geçici kurumlar vergisi beyannamelerinde beyan edilen matrahlarına %25 oranında kurumlar vergisi/geçici vergi uygulanacaktır. 2022 hesap dönemine ait kurum kazançları üzerinden ise %23 oranında kurumlar vergisi alınacaktır.
-Dolayısıyla, geçici vergi oranı, hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükelleflerde 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan 2021 hesap döneminin ikinci geçici vergi döneminden itibaren %25 oranında; kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan mükelleflerde ise 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemlerine ilişkin olarak 1/7/2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken geçici vergi beyannamelerinde %25 olarak uygulanacaktır.
20 Mayıs 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3994 sayılı CK ile;
ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listenin A cetvelinde yer alan bazı mallara (benzin, motorin, propan, bütan, LPG) ilişkin ÖTV tutarları yeniden belirlenmiştir.
e-Fatura uygulamasında düzenlenen faturalar için düzenleyicisi ve faturanın muhatabı alıcıları tarafından kullanılması suretiyle, düzenlenmiş faturaların elektronik ortamda iptal/itiraz talepleri oluşturulması ve iptal/itiraz taleplerinin elektronik ortamda onaylanmasına ilişkin usul, esas ve sürelerin belirlendiği “e-Fatura Uygulaması İptal, İhtar/İtiraz Bildirim Kılavuzu” yayımlanmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığınca e-Arşiv uygulamaları (e-Arşiv Fatura, e-SMM) iptal, ihtar/itiraz bildirim kılavuzu yayımlanmıştır.
Kılavuz, e- Arşiv Uygulamalarında (e-Arşiv Fatura, e-SMM) düzenlenen belgeler için düzenleyicisi ve belgenin muhatabı vergi mükellefiyeti bulunan alıcıları (alıcı VKN veya TCKN bilgisinin belge üzerinde yer alması durumunda) tarafından kullanılması suretiyle, düzenlenmiş belgelerin elektronik ortamda iptal/itiraz talepleri oluşturulması ve iptal/itiraz taleplerinin elektronik ortamda onaylanmasına ilişkin süreçlerin nasıl gerçekleştirileceği hakkında mükelleflerin bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır.
134 No’lu VUK Sirküleri ile;
17 Mayıs 2021 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2021 I. Geçici Vergi Dönemine (Ocak-Şubat-Mart) ait Gelir ve Kurum Geçici Vergi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 31 Mayıs 2021 Pazartesi günü sonuna kadar uzatılmıştır.
Söz konusu uzatma, ilgili geçici vergi dönemi itibarıyla beyanname verme tarihi 17 Mayıs 2021 günü sonu olan özel hesap dönemine tabi mükellefleri de kapsayacaktır.
30 Nisan 2021 tarihli mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Ticaret Bakanlığı Tebliği ile 30/04/2021-31/05/2021 arasındaki dönemde çeklerin ibrazına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Tebliğ çerçevesinde:
a) İbraz süresinin son günü, 30/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri arasına isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi halinde, çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunması kaydıyla çek bedelinin ödenmesi gerekmektedir.
b) İbraz süresinin son günü, 30/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri arasına isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi ve çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunmaması halinde, 1/6/2021 tarihinden önce 5941 sayılı Çek Kanunu kapsamında karşılıksızdır işlemi yapılmayacaktır. 1/6/2021 tarihinden sonra ise söz konusu çeklerle ilgili gerekli işlemler yapılabilecektir.
30 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de 7318 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır. Kanunla, Vergi Usul Kanununda aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.
-231 inci maddenin 5 numaralı bendine;
“Hazine ve Maliye Bakanlığı; mal veya hizmetin nev’i, miktarı, fiyatı, tutarı, satışın yapılma şekli, faaliyet konusu, sektör veya mükellefiyet türünü ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, bu süreyi indirmeye ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirmeye yetkilidir.”
hükmü eklenmiştir.
-Kanunun 257 inci maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
8. 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve 2/3/2005 tarihli ve 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında lisansa tabi faaliyetlerde bulunanlar ile bu madde uyarınca bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretleri kullanma zorunluluğu getirilen ürünleri imal veya ithal edenlerden; yeni işe başlayanlarda 10 milyon Türk lirasına kadar, faaliyeti devam edenlerde 100 milyon Türk lirasını geçmemek üzere bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının %1’ine kadar, ayrıca bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretler verilmesinden önce bu ürünler nedeniyle hesaplanan özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi tutarının toplamına kadar, doğacak vergilerin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla, 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde yer alan menkul mallar hariç olmak üzere anılan maddede sayılan türden teminat almaya, mükelleflerin; faaliyet alanı, hukuki statüsü, mükellefiyet süresi, aktif veya öz sermaye büyüklüğü, çalışan sayısı, hakkında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma yönünde olumsuz rapor ya da tespit bulunup bulunmadığı, iş veya üretim hacmi ile ürün ve mükellef gruplarını ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, teminatın; türünü, tutarını, verilmesi gereken zamanı, iadesi ile tamamlanmasına ilişkin hususları belirlemeye, teminat tutarını lisansa tabi faaliyetlerde lisans türleri itibarıyla farklılaştırmaya, bentte yer alan oran ve tutarları sıfıra kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya, hangi hâllerde teminat aranılmayacağını ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye,
-Mükerrer 355’ inci maddeye aşağıdaki hüküm eklenmiştir.
Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlara, (1) numaralı bentte yer alan tutarın 10 katından az ve 1 milyon Türk lirasından fazla olmamak üzere, bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının binde 3’ü tutarında özel usulsüzlük cezası kesilir.
-Kanunun Kaçakçılık Suç ve Cezaları başlıklı maddesine 359/ç bendi eklenmiştir.
ç) Hazine ve Maliye Bakanlığınca yetkilendirilmediği halde, ödeme kaydedici cihaz mührünü kaldıran, donanım veya yazılımını değiştiren veya yetkilendirilmiş olsun ya da olmasın ödeme kaydedici cihazın hafıza birimlerine, elektronik devre elemanlarına veya harici donanım veya yazılımlarla olan bağlantı sistemine ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemlere fiziksel veya bilişim yoluyla müdahale ederek; gerçekleştirilen satışlara ait mali belge veya bilgilerin cihazda kayıt altına alınmasını engelleyen, cihazda kayıt altına alınan bilgileri değiştiren veya silen, ödeme kaydedici cihaz veya bağlantılı diğer donanım ve sistemler ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemler tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önleyen veya bunların gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebebiyet verenler üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
-Kanunun 367 inci maddesine aşağıdaki dördüncü fıkra eklenmiştir.
359 uncu maddenin (ç) fıkrasında yazılı suçların işlendiğinin inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından bu tespitlere ilişkin rapor düzenlenir ve rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla birlikte keyfiyet Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. Kamu davasının açılması için incelemenin tamamlanması şartı aranmaz.
30 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de 7318 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır. Kanunla, 7226 sayılı Kanuna Geçici 13 üncü madde eklenerek;
-İbraz süresinin son günü 30/04/2021 ila 31/05/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasına isabet eden çeklerin bu tarihler arasında ibraz edilemeyeceği, 1/6/2021 tarihinden sonra, kalan ibraz süresi içinde ibraz edilebileceği,
-30/04/2021 ila 31/05/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasında vadesi gelen kambiyo senedine dayalı alacaklar hakkında; bu tarihler arasında icra ve iflas takibi başlatılamayacağı, ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği ve başlamış olan takiplerin duracağı,
-5018 sayılı Kamu Mali yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamına giren kamu idarelerinin kamu hukukundan veya özel hukuktan doğan alacakları hakkında 30/04/2021 ila 31/05/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasında icra ve iflas takibi başlatılamayacağı hükme bağlanmıştır.
30 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 314 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde evlerde üretilen malların internetten satışında esnaf muaflığı ile elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle mal ihracatı kapsamında elde edilen kazançlarda indirim hakkında açıklamalar yapılmıştır.
Evlerde Üretilen Malların İnternetten Satışında Esnaf Muaflığı
Bilindiği üzere Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesine eklenen (10) numaralı bent ile ayrı bir işyeri açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar esnaf muaflığı kapsamına alınmıştır.
-Bunların esnaf muaflığından faydalanılabilmesi için;
a) İkametgâhlarının bulunduğu yerdeki tarha yetkili vergi dairesine başvurarak “Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi” alınması,
b) Türkiye’de kurulu bankalarda internetten yapılan satış gelirlerinin tahsilini ve bu gelirleri üzerinden tevkifat yapılmasını teminen bir ticari hesap açılması ve tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi,
gerekmektedir.
-Bir takvim yılında elde edilen hasılatın 220.000 Türk lirasını (2021 yılı için 240.000 TL) aşması halinde, içinde bulunulan takvim yılında esnaf muaflığından faydalanılabilecek, izleyen takvim yılının başından itibaren ise esnaf muaflığından faydalanılamayacaktır. Muaflığa ilişkin şartları kaybedenler izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilecek ve tekrar aynı muafiyetten faydalanamayacaklardır. Mezkûr bentte belirtilen hasılat tutarı her yıl yeniden değerlenmek suretiyle belirlenecektir.
-Birden fazla ürün imal edilerek internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satılması durumunda, elde edilen hasılatın ilgili yıl içinde geçerli olan tutarı aşmaması şartı, her bir ürün cinsi için ayrı ayrı değil tüm ürünlerden elde edilen toplam hasılat için geçerlidir.
-Bankalar tarafından, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (10) numaralı bent hükmü kapsamında Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi ibraz edenlere, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlarda yapılacak mal satışlarına ilişkin elde edilen hasılatın yatırılacağı ticari bir hesap açılacaktır. Birden fazla bankada veya aynı bankanın değişik şubelerinde birden fazla ticari hesap açılması mümkün bulunmaktadır. Açılacak ticari hesaba yatırılan tüm ödemelerden tevkifat yapılacağından, açılacak hesabın münhasıran esnaf muafiyeti kapsamındaki satış bedellerin tahsili için kullanılması gerekmektedir.
-Bankalar, bu ticari hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %4 oranında gelir vergisi tevkifatı yapacaklar ve bir aya ilişkin aktarılan tutarlar üzerinden tevkif edilen vergileri, 98 ve 119 uncu maddelerdeki esaslar çerçevesinde muhtasar beyanname ile beyan edip ödeyeceklerdir.
-Bu bent kapsamında esnaf muaflığından yararlanan kişilerin bir veya üzeri işçi çalıştırdığı durumlarda tevkifat oranı %2 olarak uygulanacaktır. İndirimli oranın uygulanması için ilgili ayda bir işçinin en az on gün süreyle çalıştırılması gerekmektedir. İndirimli tevkifat oranından faydalanmak isteyenler, faaliyetlerinde işçi çalıştırdığını, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan tevsik edici belgelerle birlikte ticari hesap açtıkları bankalara bildireceklerdir.
Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesiyle Mal İhracatı Kapsamında Elde Edilen Kazançlarda İndirim
Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 89 uncu maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
“16. Tam mükellef gerçek kişilerin, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 225 inci maddesi kapsamında dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın %50’si.
Bu indirimden yararlanılabilmesi için bu kapsamda sayılan;
a) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması,
b) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 800.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama bir tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
c) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 1.600.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
d) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 2.400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama üç tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
şarttır. (Bu bentte geçen sigortalı olma ibaresi 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılanları ifade eder.)
Cumhurbaşkanı bu bentte yer alan oran, tutar ve sayıları yarısına kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya, Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
-Söz konusu hükmün 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştür.
-İndirimden, Gümrük Kanununun 225 inci maddesi kapsamında dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle mal ihracatı gerçekleştiren tam mükellef gerçek kişiler yararlanabilecektir.
-Gümrük Genel Tebliği (Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı) (Seri No: 4) uyarınca, miktarı brüt 300 kilogramı ve değeri 15.000 Avro’yu geçmeyen mallar için dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından elektronik ticaret gümrük beyannamesi düzenlenebileceğinden, miktar veya değer itibarıyla bu sınır içerisinde yer alan malların ihracatından elde edilen kazançlar beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilecektir.
-İndirim şartı olarak belirtilen işçi çalıştırma sayısının tespitinde, mükelleflerin ilgili takvim yılında aylık ya da üç aylık olarak verdikleri muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirdikleri çalışan sayılarının ortalaması dikkate alınacaktır.
-Mezkûr bent kapsamında yapılan mal ihracatından kaynaklanan döviz cinsi hasılatların Türk lirasına çevrilmesinde, satış hasılatının fiili ihraç tarihi itibarıyla tahakkuk ettiği kabul edilerek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kuru dikkate alınacaktır.
-Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirilen mal ihracatı dışında, mükelleflerin başka şekillerde ihracat gelirlerinin olması, söz konusu indirimden yararlanmalarına engel teşkil etmeyecektir. Ancak anılan mükellefler tarafından diğer şekillerde yapılan ihracat kazançları beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacak olup, yalnızca Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı aracılığıyla bent kapsamında yapılan mal ihracatından elde edilen kazançlar indirime konu edilebilecektir.
30 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3931 sayılı CK ile;
30 Haziran 2021 tarihine kadar otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinde sunulan geceleme hizmetindeki KDV oranı %1 olarak uygulanacaktır.
30 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3930 sayılı CK ile İş Kanununun Geçici 10’uncu maddesinde yer alan işten çıkarma yasağı ve ücretsiz izin desteği süresi 17/05/2021 tarihinden itibaren 30/06/2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
23 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3910 sayılı CK ile;
1/4/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 31/1/2021 tarihine kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş olan işyerleri için kısa çalışma ödeneğinin süresi 30/6/2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
22 Nisan 2021 tarihli ve 133 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile;
- 26 Nisan 2021 günü sonuna kadar verilmesi gereken KDV, Damga Vergisi ve Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 28 Nisan 2021 Çarşamba günü sonuna kadar,
- 30 Nisan 2021 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2021/Mart dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimlerinin verilme süresi 7 Mayıs 2021 Cuma günü sonuna kadar,
- 30 Nisan 2021 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 7 Mayıs 2021 Cuma günü sonuna kadar
uzatılmıştır.
7316 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 22 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Kanuna göre;
-Kurumlar vergisi oranı, 1/7/2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak ve 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine (özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemine) ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere, 2021 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %25, 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %23 olarak uygulanacaktır.
-Özel Tüketim Vergisi Kanununun “Vergiyi Doğuran Olay” başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “satışlarda malların alıcıya teslimi” ibaresi “satışlarda, (I), (II) ve (IV) sayılı listelerdeki malların alıcıya, (III) sayılı listedeki malların komisyoncuya veya konsinyi işletmeye teslimi” şeklinde değiştirilmiştir.
-5510 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle, “Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmayan ay/dönemler için geriye yönelik prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılamaz, yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimler başka bir prim teşviki, destek ve indirim ile değiştirilemez.” hükmü getirilmiştir.
-6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklerle haczedilen menkul ve gayrimenkul malların elektronik ortamda satışı mümkün hale getirilmiştir.
-4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunda yapılan değişikliklerle göre;
“Birinci fıkra ile geçici 27 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ve geçici 28 inci maddenin ikinci fıkrası kapsamında yer alan tutarlar 2021 yılı Nisan ayı ve sonrası için günlük 50 Türk lirası olarak uygulanır ve bu kapsamda 30/4/2021 tarihinden sonra yapılan ödemelerden damga vergisi dâhil herhangi bir kesinti yapılamaz. NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre 56 kodunda faaliyet gösteren (yiyecek ve içecek hizmet faaliyetleri) işyerleri ile 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodlarında faaliyet gösteren işyerlerinde 2021 yılı Mart ayında/döneminde iş sözleşmesi bulunan sigortalılardan 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılanlara işe giriş tarihine bakılmaksızın birinci fıkradaki diğer şartları taşımaları halinde 2021 yılı Nisan ve Mayıs ayları için nakdi ücret desteği verilecektir.
Yine 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici maddeye göre;
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre 56 kodunda faaliyet gösteren işyerleri ile 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodlarında faaliyet gösteren özel sektör işyerlerinde 2021 yılı Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bu Kanun kapsamında bildirilen sigortalılar için 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı, bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle Fondan karşılanacaktır.
6 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna (MKK) Bildirilmesi Ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Tebliğe göre;
(1) Hamiline yazılı pay senetleri, pay bedellerinin tamamının ödenmesinin ardından yönetim kurulunun alacağı bir karara istinaden bastırılır. Yönetim kurulu kararında asgari olarak, bastırılacak pay senetlerinin; adedi, tertibi, itibari değeri, temsil ettiği pay adedi ve tutarı, grubu, şirket tarafından verilen sıra numarası ile toplam pay adedi ve bu paylara karşılık gelen toplam pay bedeli belirtilir.
(2) Şirketi temsile yetkili olanlarca, yönetim kurulu kararı ve bastırılacak her bir senedin dağıtılacağı hamiline yazılı pay sahibinin;
a) Gerçek kişi ise; adı, soyadı, vatandaşlığı, yerleşim yeri, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değilse yabancı kimlik numarası, mavi kart numarası veya pasaport numarası,
b) Tüzel kişi ise; unvanı, MERSİS numarası, vergi kimlik numarası veya kayıtlı bulunduğu ülkede verilen sicil numarası ile merkez adresi,
c) İletişim bilgileri,
MKK’ye bildirilerek bu amaçla oluşturulan sisteme kaydedilir. Yapılacak bildirimde şirketin iletişim bilgilerine de yer verilir. Pay senedi, sistemde ilgili şirketle ilişkilendirilerek özel algoritma ile üretilen tekil numara altında senet sahibi adına kaydedilir. Yapılan kayıtlar ve üretilen tekil numaralara ilişkin bilgiler MKK sisteminden elektronik ortamda alınır.
(3) Pay senetleri, MKK tarafından her bir pay senedi için üretilen tekil numarayı içerecek şekilde şirket tarafından bastırılır. Pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin yönetim kurulu kararı tescil ve ilan edilir, ayrıca bağımsız denetime tabi şirketlerde şirketin internet sitesine konulur. Yönetim kurulu kararının tescilinden önce, hamiline yazılı pay senetlerinin MKK sistemine kaydedildiği ticaret sicili müdürlüğü tarafından teyit edilir.
(4) Pay senetleri şirket adına imzaya yetkili olanlardan en az ikisi tarafından imzalanır ve gerekli kontrollerin yapılmasının ardından imza karşılığında pay sahiplerine dağıtılır.
(5) Pay senetlerinin bastırılması, MKK’ye bildirilmesi ve pay sahiplerine dağıtılması işlemleri, pay bedellerinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde tamamlanır.
(6) Sermaye artırımına bağlı olarak hamiline yazılı pay senedi bastırıldığı ve dağıtıldığı durumlarda da bu madde hükmü uygulanır.
Diğer taraftan, bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihte, hamiline yazılı pay senedine sahip olanlar;
(1) MKK’ye bildirilmek üzere pay senetleri ve Tebliğe ekli Ek-2’deki örneğe uygun iki suret halinde düzenlenen formla birlikte şirkete başvuracaklardır.
(2) Pay senedinin gerçekliği ve geçerliliği ile pay sahibine ilişkin bilgilerin doğruluğu yönetim kurulunca kontrol edilerek formun her iki sureti temsile yetkili yönetim kurulu üyesince imzalanır. Islak imzalı formun bir sureti pay sahibine verilir ve pay senedi şirket tarafından teslim alınır.
(3) Pay senedi ve pay sahibine ilişkin 4 üncü maddenin ikinci fıkrasında sayılan bilgiler şirketi temsile yetkili olanlarca beş iş günü içinde MKK’ye bildirilerek bu amaçla oluşturulan sisteme kaydedilir. Yapılan bildirimde ayrıca şirkete ilişkin iletişim bilgilerine yer verilir. Pay senedi sistemde ilgili şirketle ilişkilendirilerek özel algoritma ile üretilen tekil numara altında senet sahibi adına kaydedilir. Yapılan kayıtlar ve üretilen tekil numaralara ilişkin bilgiler MKK sisteminden elektronik ortamda alınır.
(4) MKK tarafından senet için üretilen tekil numara senet üzerinde görülebilecek bir yere şirket tarafından yazılır ve imzaya yetkili olanlardan en az ikisi tarafından imzalanır. Birinci fıkra uyarınca düzenlenen formlar, temsile yetkili yönetim kurulu üyesi ve pay sahibi tarafından ayrıca imza edilir. Pay senetleri ve formun bir sureti pay sahibine iade edilir.
(5) Pay sahipleri, şirkete başvurmamaları halinde Kanundan doğan paya bağlı haklarını başvuruda bulununcaya kadar kullanamaz.
(6) Bu madde uyarınca düzenlenen ve şirket ile pay sahibi tarafından imza edilen form pay senedinin şirkete teslimi ve senedin pay sahibine iadesinin ispatı dışında herhangi bir amaçla kullanılamaz.
(7) Pay sahibi tarafından şirkete yapılan başvuru üzerine senedin kayıt altına alınması ve üretilecek tekil numaranın senet üzerine yazılması işlemlerinin pay sahibinin huzurunda aynı gün içinde yerine getirildiği hallerde ayrıca form düzenlenmeyebilir.
1 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3755 sayılı CK ile TL mevduat faizleri ve katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları için geçerli olan indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması 31 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
Bu karar çerçevesinde 31 Mayıs 2021 tarihine kadar uygulanacak tevkifat oranları şöyledir:
-Mevduat faizlerinden;
i) Vadesiz ve ihbarlı hesaplar ile 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplarda %5,
ii) 1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli hesaplarda %3,
iii) 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda %0,
iv) Enflasyon oranına bağlı olarak değişken faiz oranı uygulanan 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda % 0
-Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kar paylarından;
i) Vadesiz, ihbarlı ve özel cari hesaplar ile 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplarda %5,
ii) 1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli hesaplarda %3,
iii) 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda %0.
Aynı Karara göre 31/5/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) iktisap edilen, bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelir ve kazançlar ile fon kullanıcısının bu bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlara bu Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentleri ile (ç) bendinde yer alan oranlar aşağıdaki şekilde uygulamaya devam edecektir.
i) Vadesi 6 aya kadar (6 ay dâhil) olanlara sağlanan gelirlerden %5,
ii) Vadesi 1 yıla kadar (1 yıl dâhil) olanlara sağlanan gelirlerden %3,
iii) Vadesi 1 yıldan uzun olanlara sağlanan gelirlerden %0,
iv) 6 aydan az süreyle (6 ay dâhil) elde tutulanların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan %5
v) 1 yıldan az süreyle (1 yıl dâhil) elde tutulanların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan %3,
vi) 1 yıldan fazla süreyle elde tutulanların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan %0.
31/5/2021 tarihine kadar iktisap edilen, (değişken, karma, eurobond, dış borçlanma, yabancı, serbest fonlar ile unvanında ‘’döviz’’ ifadesi geçen yatırım fonları hariç) yatırım fonlarından elde edilen gelir ve kazançlara, bu Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (ç) bendinde yer alan oranlar %0 olarak uygulanacaktır.
Akaryakıt istasyonlarında gerçekleştirilen akaryakıt (LPG, doğalgaz, elektrik vb. ürünlerin) satışlarında vergi kayıp ve kaçağını etkin bir şekilde engellemek amacıyla birinci ve ikinci sınıf tacirlerin işletmelerindeki akaryakıt pompalarına bağlanma mecburiyeti getirilmiş ödeme kaydedici cihazların "Yeni Nesil Akaryakıt Pompa Ödeme Kaydedici Cihazlar (Yeni Nesil Pompa ÖKC)" haline dönüştürülmesine dair hazırlanan 527 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 24 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Tebliğ ile;
a) Akaryakıt istasyonlarında hali hazırda kullanılan ancak satış verilerini elektronik ortamda iletme özelliği olmayan eski nesil akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazların,
-Online veri aktarımı yapabilen,
-Güvenlik seviyeleri yükseltilmiş, yetkisiz dış müdahaleleri algılayarak gerekli alarmları üreten,
-IP/Bilgisayar tabanlı “Yeni Nesil Akaryakıt Pompa Ödeme Kaydedici Cihazlar” haline dönüştürülmesine,
b) Akaryakıt istasyonu işletmecilerinin yeni nesil akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazlardan gerçekleştirilen satışlara ait mali bilgileri elektronik ortamda anlık veya periyodik zaman aralıklarında Gelir İdaresi Başkanlığı veya Bakanlık Bilgi işlem sistemlerine bildirim zorunluluğu getirilmesine,
ilişkin usul ve esaslar yeniden belirlenmiştir.
Söz konusu Tebliğ ile akaryakıt istasyonlarındaki belge sistemini disipline etmek, denetim kolaylığını sağlamak, gelir ve kurumlar ile katma değer vergilerindeki kayıp ve kaçakları önlemek amacıyla eski nesil akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazların, kademeli olarak “Yeni Nesil Akaryakıt Pompa Ödeme Kaydedici Cihazlar” haline dönüştürülmesi sağlanmış olacaktır. Söz konusu cihazlardan yapılan satışlara ilişkin mali veriler online veya Bakanlıkça belirlenen sürelerde periyodik olarak Gelir İdaresi Başkanlığına veya Bakanlık Bilgi İşlem Sistemlerine alınarak bu verilerin elektronik ortamda takip edilmesi ve akaryakıt sektöründeki vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele eden ilgili kurumlarla elektronik ortamda paylaşılması amaçlanmaktadır.
Uzaktan Çalışma Yönetmeliği 10 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmeliğe göre, uzaktan çalışmaya ilişkin iş sözleşmeleri yazılı şekilde yapılır, uzaktan çalışmanın yapılacağı zaman aralığı ve süresi iş sözleşmesinde belirtilir. Uzaktan çalışmaya geçişte iş ilişkisi doğrudan uzaktan çalışma sözleşmesi ile kurulabilir veya hâlihazırda işyerinde çalışan işçinin iş sözleşmesi, işçinin ve işverenin anlaşması halinde, uzaktan çalışma sözleşmesine dönüştürülebilir. İşçiler de Yönetmelik’te belirtilen çerçevede uzaktan çalışma talebinde bulunabilir.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın www.gib.gov.trsayfasında mücbir sebep halinden etkilenen mükelleflerden faaliyetlerine tekrar başlayanlar hakkında duyuru yayımlanmıştır.
Duyuruda;
Mücbir sebep halindeki mükellefler tarafından mücbir sebep döneminde verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler (Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameleri dâhil) ve Katma Değer Vergisi Beyannameleri ile “Form Ba-Bs” bildirimlerinin verilme ve söz konusu dönem içerisinde oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları” ile e-Defterler ve bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının yüklenme süreleri mücbir sebep halinin sona ereceği tarihi izleyen ayın 26 ncı günü sonuna kadar ve bu beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri ise beyanname verme süresi uzatılan ilk dönemden başlamak üzere beyannamenin verilmesi gerektiği ayı izleyen aydan itibaren sırasıyla her bir dönem için takip eden ilgili ayın sonuna kadar uzatıldığı,
Söz konusu mükelleflerin, tekrar faaliyetlerine başlamaları uygun görülenlerin mücbir sebep hali sona erdiğinden mücbir sebep hali nedeniyle ertelenen yükümlülüklerini 524 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde öngörülen sürelerde yerine getirmeleri gerektiği,
Diğer taraftan, mücbir sebep hali devam eden mükelleflerin mücbir sebep hali, bulundukları illerin risk grubunun değişmesi sonucunda ya da alınan kararlar gereğince faaliyetlerine tekrar başlamalarının uygun görüleceği tarih itibarıyla sona ereceğinden, mükelleflerin, faaliyete tekrar başlamalarının uygun görüleceği tarihin ilgili makamlar nezdinde titizlikle takip edilmesi ve kendileri açısından mücbir sebep halinin sona ermesini müteakip mücbir sebep nedeniyle ertelenen yükümlülüklerin anılan Genel Tebliğde belirlenen süreler içerisinde yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
9 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3592 sayılı CK ile;
İş Kanununun Geçici 10’uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan süreler (işten çıkarma yasağı ve ücretsiz izin desteği) 17.03.2021 tarihinden itibaren 2 ay süreyle uzatılmıştır.
İş Kanununun ilgili madde hükmü şöyledir:
“Geçici Madde 10 –
Bu Kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler, belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi halleri dışında işveren tarafından feshedilemez.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç aylık süreyi geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedene dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez.
Bu madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilir.
Cumhurbaşkanı birinci ve ikinci fıkrada yer alan üç aylık süreleri her defasında en fazla üçer aylık sürelerle 30.6.2021 tarihine kadar uzatmaya yetkilidir.”
24 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik (Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik) değişikliği ile 24.02.2021’den tarihinden itibaren,
-Yurt içinden ve yurt dışından sağlanan yabancı para nakdi krediler ile dövize endeksli kredilerinin toplamı ilgili aylık hesap döneminin son iş günü itibarıyla 15 milyon ABD doları ve üstünde olan firmalar, veri formu ile talep edilen bilgileri, açıklama formuna uygun olarak Bankaya müteakip aydan itibaren bildirmekle yükümlü olacaklardır.
-Veri formu, belirlenen finansal raporlama çerçevesine uygun olarak aylık hesap dönemleri için hazırlanacak ve bildirimler en geç müteakip ayın son gününe kadar tamamlanacaktır.
-Bildirim yükümlülüğündeki firmaların verilerinin Yönetmelik çerçevesinde bağımsız denetiminin yaptırılması zorunluluğu kaldırılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığının 22 Şubat 2021 tarihli Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Sirküler/3 ile;
-Nihai ana işletmesi veya vekil işletmesi Türkiye’de bulunan çok uluslu işletme gruplarının 2019 hesap dönemi ile Ocak/2020 ve Şubat/2020’de biten özel hesap dönemlerine ilişkin ilk ülke bazlı raporlarının BTRANS aracılığıyla gönderilmesine ilişkin süre 31 Mart 2021 Çarşamba günü,
-Nihai ana işletmesi veya vekil işletmesi Türkiye’de bulunmayan çok uluslu işletme gruplarının 2019 hesap dönemi ile Ocak – Şubat – Mart – Nisan ve Mayıs/2020’de biten özel hesap dönemlerine ilişkin ilk ülke bazlı raporlarının BTRANS aracılığıyla gönderilmesine ilişkin süre ise 30 Haziran 2021 Çarşamba günü
sonuna kadar uzatılmıştır.
19 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3559 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Mart 2021’den itibaren uygulanmak üzere;
EPDK tarafından verilen “Rafinerici Lisansı” kapsamında üretim faaliyetinde bulunan rafinerilerde veya “İşleme Lisansı” kapsamında üretim faaliyetlerinde bulunan petrokimya tesislerinde üretilen, ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların; üretildiği tesislerde ÖTV’ye tabi olmayan malların imalinde kullanımı ile bu tesislerde üretilip birbirlerine (rafinerilerden petrokimya tesislerine, petrokimya tesislerinden rafinerilere, petrokimya tesislerinden diğer petrokimya tesislerine ve rafinerilerden diğer rafinerilere) imalatta kullanılmak üzere tesliminde ÖTV tutarı sıfıra indirilmiştir.
19 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3556 sayılı CK ile;
31.01.2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) kısa çalışma başvurusunda bulunmuş işyerleri için kısa çalışma ödeneğinin süresi 31.03.2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
16 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 35 No’lu KDV Genel Tebliği ile KDV tevkifatı kapsamı genişletilmiş, bazı hizmetlerdeki oranlar artırılmıştır.
1 Mart 2021’den itibaren yürürlüğe girecek düzenlemeler şöyledir:
Belirlenmiş alıcılar kapsamı genişledi
- Sigorta ve reasürans şirketleri,
- Sendikalar ve üst kuruluşları,
- Vakıf üniversiteleri,
- Mobil elektronik haberleşme işletmecileri
belirlenmiş alıcılar listesine dahil edilmiştir.
Tüm KDV mükelleflerine 5 milyon TL’yi aşan yapım işlerinde KDV tevkifatı geldi, oran (4/10) oldu
- Belirlenmiş alıcılara karşı ifa edilen yapım işleri,
- Tüm KDV mükelleflerine karşı ifa edilen ve KDV dahil bedeli 5 milyon TL ve üzerinde olan yapım işleri,
-Bu yapım işleriyle birlikte ifa edilen mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetlerinde, alıcılar tarafından (4/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır.
Projenin genişlemesi, sözleşme bedelinin güncellenmesi ve benzeri nedenlerle iş bedelinin daha sonra 5 milyon TL’yi aşması halinde, bu durumun ortaya çıktığı tarihten itibaren tevkifat uygulanacaktır.
Bazı hizmetlerde KDV tevkifat oranları artırıldı
-Belirlenmiş alıcılara karşı ifa edilen makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetlerinde (5/10) oranında uygulanan KDV tevkifatı oranı (7/10)’a çıkarılmıştır.
-Belirlenmiş alıcılar ile tüm KDV mükelleflerine yapılan fason tekstil ve konfeksiyon işleri, fason çanta ve ayakkabı dikim işleri ile fason işlere aracılık hizmetlerinde, alıcılar tarafından uygulanan (5/10) KDV tevkifatı oranı (7/10)’a yükseltilmiştir.
-Belirlenmiş alıcılar ile tüm KDV mükelleflerinin temizlik, çevre ve bahçe bakım hizmeti alımlarındaki (7/10) KDV tevkifat oranı (9/10)’a çıkarılmıştır.
-Belirlenmiş alıcılara karşı ifa edilen baskı ve basım hizmetlerinde alıcılar tarafından uygulanan (5/10) KDV tevkifat oranı (7/10)’a çıkarılmıştır.
-Kamu Özel İş Birliği Modeli ile yaptırılan sağlık tesislerine ilişkin işletme döneminde alınacak bazı hizmetlerde uygulanan tevkifat oranları (3/10)’dan (4/10)’a, (7/10)’dan (9/10)’a yükseltildi.
Karayoluyla yük taşımacılığına KDV tevkifatı getirildi
Belirlenmiş alıcılar ile tüm KDV mükelleflerinin yük taşımacılığı hizmeti alımlarında (2/10) KDV tevkifatı uygulanacaktır. Kapsama, karayoluyla yapılan yük taşımacılığı hizmeti alımları (kargo işletmeciliği yetki belgesi sahibi mükellefler tarafından yapılan kargo taşıma işleri hariç) girmektedir.
Ticari reklam hizmetlerine (3/10) KDV tevkifatı geldi
Belirlenmiş alıcılar ile tüm KDV mükelleflerinin reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır.
Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır.
Tevkifat kapsamına, mal veya hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasına yönelik her türlü ticari reklam hizmeti alımları (reklama ilişkin danışmanlık, reklamın planlanması, reklam içeriğinin hazırlanması ve tasarımı, reklamın yayımlanması gibi reklama yönelik hizmetler dahil) girmektedir. Yüklenicileri tarafından tamamen veya kısmen alt yüklenicilere veya daha alt yüklenicilere devredilen ticari reklam hizmetlerinde, işi devreden her yüklenici tarafından, kendisine ifa edilen hizmete ait KDV üzerinden tevkifat yapılır. Reklam hizmetinin, reklam ajansları üzerinden alınması, söz konusu ajansların bu kapsamda alacakları yayın, prodüksiyon gibi reklama yönelik hizmetlerin tevkifata tabi tutulmasına engel teşkil etmeyecektir.
Devlet Malzeme Ofisi’ne yapılan diğer teslimlerde KDV tevkifatı uygulanacak
KDV mükellefleri tarafından Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğüne yapılan ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün teslimlerde (su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji kullanımları hariç), söz konusu kurum tarafından (2/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır.
Hizmet alımları dolayısıyla KDV tevkifatı uygulayacak kurum ve kuruluşların kapsamı genişledi
KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları ile kalkınma ajanslarına ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır.
KDV tevkifatından kaynaklı iade taleplerinde ödeme şartı getirildi
KDV tevkifatı kaynaklı KDV iade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şartı getirilmiştir.
9 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan VUK Tebliği ile elektronik belge uygulamalarıyla ilgili değişiklikler yapılmıştır.
Sağlık sektörüne e-fatura zorunluluğu
SGK ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden tüm mükellefler (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları vb.).” e-faturaya geçme zorunluluğu kapsamına alınmıştır. Söz konusu mükellefler 1/7/2021 tarihinden itibaren, bu tarihten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayanlar ise söz konusu Kuruma fatura düzenlemeye başlamadan önce e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
e-Arşiv fatura yerine kağıt fatura düzenlenmesi halinde uygulanacak ceza
e-Arşiv Fatura yerine matbu (kağıt) fatura olarak düzenlenmesi veya alınması halinde, faturayı düzenleyen ile nihai tüketici dışındaki vergi mükellefiyeti bulunan alıcı hakkında düzenlenen veya alınan her bir kağıt fatura için ayrı ayrı olmak üzere Kanunun 353 üncü maddesinde öngörülen cezai hüküm uygulanacaktır.
e-İrsaliye zorunluluğu
1/1/2020 tarihinden itibaren; Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans alanlar, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler, maden ruhsat veya sertifikası alanlar (yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan mükellefler dahil), şeker imalini gerçekleştirenler, demir, çelik ürünlerinin imal, ithal veya ihracını gerçekleştirenler, Gübre Takip Sistemine dahil olanlar, Hal Kayıt Sistemi kapsamındaki sebze ve meyvelerin toptan ticaretini yapmaya başlayan tüccar veya komisyoncular söz konusu şartların sağlandığı ayı izleyen dördüncü ayın başından, ilgili hesap dönemi brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin ise müteakip hesap döneminin yedinci ayı başından itibaren e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri ve bu tarihten itibaren düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde, e-İrsaliye olarak düzenlemeleri ve kayıtlı kullanıcılardan e-İrsaliye olarak almaları zorunludur.
e-Adisyon uygulaması
Masada servis yapılan ve gerçek usulde (bilanço veya işletme hesabı esasına göre) vergilendirilen hizmet işletmeleri (lokanta, kafeterya, pastane, gazino, bar, pavyon gibi) tarafından kullanılması zorunluluğu bulunan ve kağıt ortamda düzenlenmekte olan “adisyon”un elektronik belge olarak düzenlenmesi, muhafaza ve ibraz edilebilmesi ile belge veya bilgilerinin Başkanlığa elektronik ortamda iletilmesine veya raporlanmasına ilişkin düzenlemeler yapılarak detaylı açıklamalara Tebliğ’de yer verilmiştir.
e-Adisyon uygulaması bu Tebliğin “IV.12.4.” numaralı bölümünde belirtilen mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama değildir. Adisyon belgesi düzenleyen hizmet işletmelerine, yıllık veya aylık satış hasılatı tutarlarını dikkate alarak, geçiş hazırlıkları için en az 3 ay geçiş süresi vermek ve yazılı bildirim ya da ebelge.gib.gov.tr adresinde duyurmak suretiyle e-Adisyon uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir.
e-Belgelere ilişkin iptal/itiraz, ihbar ve ihtarların bildirilmesi
Bu Tebliğ kapsamında düzenlenen e-Belgelere ilişkin olarak Türk Ticaret Kanununun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılan ihbar veya ihtarlar ile e-Belge iptal işlemlerinin 1/5/2021 tarihinden itibaren, ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanacak kılavuzda belirtilen usul, esas ve süreler içinde, elektronik ortamda Başkanlık bilgi işlem sistemine bildirilmesi zorunludur.
e-Belge uygulamasına geçmeyenlere resen tanımlama
Başkanlık, kendilerine e-Belge uygulamalarına geçiş zorunluluğu getirilen mükelleflerin zorunluluklarının başlayacağı tarihe kadar e-Belge uygulamalarından yararlanma yöntemlerinden herhangi birini seçerek uygulamaya dahil olmamaları halinde, GİB Portal Yöntemine göre kullanıcı hesaplarını resen tanımlamaya yetkilidir.
6 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3506 CK ile yiyecek ve içecek hizmetleri faaliyetinde bulunan işletmelere verilecek ciro kaybı desteği hakkında karar yürürlüğe konmuştur.
Karar çerçevesinde;
2019 cirosu 3 milyon TL ve altında olup, 2019 cirosuna oranla 2020 cirosu %50 ve üzerinde azalan işletmeler ciro kaybı desteğinden faydalanabileceklerdir. Ciro kaybı desteği, 2.000.-TL’den az ve 40.000.-TL’den fazla olmamak üzere, azalan ciro tutarının %3’ü olarak verilecektir.
6 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3516 sayılı CK ile;
Serbest Bölgeler Kanunu çerçevesinde personel ücretleri üzerinden tahakkuk eden gelir vergisinin terkin edilebilmesi için FOB bedelinin en az %85’i olarak belirlenmiş yurt dışına ihraç oranının 2020 yılı için %80 olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
5 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 34 Seri No'lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile,
- Alıcı ve satıcının mücbir sebep kapsamında bulunması halinde KDV tevkifatı uygulamasına,
- Faturasında Türk Lirası karşılığı gösterilen hizmet ihraçlarında, bedelin Türk Lirası olarak Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belgelere istinaden de iade yapılabilmesine,
- 7256 sayılı Kanun ile 3065 sayılı KDV Kanununun geçici 23 üncü ve geçici 40 ıncı maddelerinde ve 6111 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesinde yer alan istisnaların uygulama sürelerine yönelik yapılan düzenlemelere (Millî Eğitim Bakanlığına bilgisayar ve donanımlarının bedelsiz teslimleri ile bunlara ilişkin yazılım teslimi ve hizmetleri, bu mal ve hizmetlerin bağışı yapacak olanlara teslim ve ifasının 31/12/2023 tarihine kadar KDV’den müstesna olması, İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında, İstanbul Valiliğine bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Proje Koordinasyon birimine yapılacak teslim ve hizmetlerin 31/12/2025 tarihine kadar KDV’den müstesna olması, UEFA Şampiyonlar Ligi 2021 finali için yapılan teslim ve ifalarda KDV istisnası),
- 7257 sayılı Kanunla 3065 sayılı Kanuna eklenen geçici 41 inci maddenin uygulamasına (Doğal Gaz Piyasası Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamındaki devirlerde KDV istisnası),
- Yapı kullanma izin belgesi bulunan ve mülkiyeti devredilen konutların tesliminde iade uygulamasına,
- KDV iade alacağının ÖTV Kanunundan doğan borçlara (ÖTV’ye tabi olan malların indirimli oran uygulanmak suretiyle tesliminden kaynaklanan KDV iade alacağının, bu mallara ilişkin ÖTV borçlarına mahsuben iadesi hariç) mahsup edilemeyeceğine,
- Özel esaslar uygulamasına ilişkin olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümlerinde düzenleme ve belirlemeler yapılmıştır.
4 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan CK ile;
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11/1-i maddesinde ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 41/1-9 maddesinde yer alan finansman gideri kısıtlamasının %10 olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
Buna göre, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere, kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan şirketlerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’u kurum kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınamayacaktır.
4 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan CK ile,
Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemelerinden yapılan stopaj oranı % 3’ten %5’e çıkarılmıştır.
Karar 1 Mart 2021 tarihinden itibaren yapılan ödemelere uygulanacaktır.
3 Şubat 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7263 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’da değişiklikler yapılmıştır.
Kanun'da yer alan önemli düzenlemeler şöyledir:
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
-Kanun’daki 31.12.2023 tarihi 31.12.2028 olarak değiştirilmiş ve teşviklerin uygulama süresi 31.12.2028’e kadar uzatılmıştır.
-Bölgede faaliyet gösteren girişimcilerin projelerinin tamamlanma tarihinden itibaren yönetmelikle belirlenen şartlar dahilinde yeni bir proje sunmamaları ve ilgili mevzuat çerçevesinde yönetici şirkete iletmekle yükümlü oldukları bilgi ve belgeleri süresinde iletmemeleri halinde, sözleşme fesholunmuş sayılacaktır.
-Bölgelerde yer alan firmalara, istihdam ettikleri doktora öğrencisi AR-GE personeli için, iki yıl süreyle Bakanlık bütçesine konulacak ödenekle sınırlı olmak üzere, Bakanlıkça yönetmelikle belirlenen şartlar çerçevesinde destek verilebilecektir.
-1.1.2022 tarihinden itibaren geçici 2’nci madde kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançları tutarı 1.000.000 Türk lirası ve üzerinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılacaktır. Bu fıkra kapsamında aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda 20.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da bu Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan diğer girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Söz konusu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, bu Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançlar tutarının yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan gelir ve kurumlar vergisi istisnasına konu edilemeyecek, bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir.
- Bölgede faaliyet gösteren yönetici şirket ile Ar-Ge ve Tasarım faaliyetinde bulunan firmalar için işyeri açma ve çalışma ruhsatı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından verilecektir.
-Temel Bilimler (Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji) mezunu Ar-Ge personeli istihdamı için Yönetici ve girişimci firmalara sağlanan desteğin, Temel Bilimler haricinde Bakanlıkça belirlenecek diğer programlardan mezun Ar-Ge personeli istihdamını da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bu destek aynı zamanda Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yönetici Şirketlerinde kuluçka merkezi ve teknoloji transfer ofisi hizmetlerinde istihdam edilecek personeller için de verilebilecektir.
-31.12.2028 tarihine kadar, bölgede çalışan AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi; verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecektir. Bu kapsamdaki ücretlere ilişkin düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır.
Toplam personel sayısı on beşe kadar olan Bölge firmaları için bu oran yüzde yirmi olarak uygulanacaktır.
Buna ilave olarak Bölgede yer alan işletmelerde gelir vergisi stopajı teşvikine konu edilen toplam çalışma sürelerinin yüzde yirmisini aşmamak kaydıyla bu fıkrada belirtilen durumlar haricinde ilgili personelin Bölge dışında geçirdikleri süreler de gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilecektir. Yüzde yirmi olarak belirlenen bu oran Cumhurbaşkanı tarafından yüzde elliye kadar artırılabilecektir.
-Bölgede faaliyet gösteren şirketlere, 31.12.2028 tarihine kadar uygulanmak 4691 sayılı Kanun kapsamındaki projelerin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sağlanan sermaye destekleri, beyan edilen gelirin veya kurum kazancının yüzde onunu ve öz sermayenin yüzde yirmisini aşmamak üzere, ticari kazanç ya da kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. İndirim konusu yapılacak tutar yıllık olarak 1.000.000,00-TL’yi aşamayacaktır.
Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun
-Uygulama süresi 31.12.2028 tarihine uzatılmıştır.
-Desteklenecek programlar, Yükseköğretim kurumlarının matematik, fizik, kimya ve biyoloji lisans programları ile Yükseköğretim Kurulundan alınan görüş üzerine Bakanlıkça belirlenecek diğer programları ifade edecektir.
-Ar-Ge veya tasarım merkezlerinde çalışan Ar-Ge veya tasarım personelinin yüksek lisans yapanlar için bir buçuk yılı, doktora yapanlar için iki yılı geçmemek üzere merkez dışında geçirdiği sürelere ilişkin ücretleri gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilecektir. (1 yıl çalışma koşulu kaldırılmıştır)
-Ar-Ge veya tasarım merkezlerinde doktora mezunu personelin üniversitelerde Ar-Ge ve yenilik alanında ders vermesi veya Ar-Ge ve tasarım personelinin teknoloji geliştirme bölgelerinde bulunan girişimcilere mentorluk yapması durumunda haftalık 8 saati aşmamak şartıyla, bu çalışmaları gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilecektir. Buna ilave olarak Ar-Ge veya tasarım merkezlerinde gelir vergisi stopajı teşvikine konu edilen toplam çalışma sürelerinin yüzde yirmisini aşmamak kaydıyla bu fıkrada belirtilen durumlar haricinde ilgili personelin bu merkezler dışında geçirdikleri süreler de gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilecektir.
-1.1.2022 tarihinden itibaren 3 üncü madde kapsamında yıllık beyanname üzerinden yararlanılan indirim tutarı 1.000.000 Türk lirası ve üzerinde olan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılacaktır. Bu fıkra kapsamında aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda 20.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Söz konusu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, bu Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden indirim konusu yapılan tutarın yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan Ar-Ge indirimine konu edilemeyecek, bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir.
2 Şubat 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3471 sayılı CK ile;
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan sadece elektrik motoru olan binek otomobillerin ÖTV oranları,
-Motor gücü 85 kW’ı geçmeyenler için %10,
-Motor gücü 85 kW’yı geçen fakat 120 kW’ı geçmeyenler için %25
-Motor gücü 120 kW’ı geçenler için %60
olarak yeniden belirlenmiştir.
30 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararlarıyla;
-Riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde taşınmaz maliklerine ait mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanında yapılacak olan konutlara ilişkin inşaat taahhüt işlerinde KDV oranı %1 olarak belirlenmiş,
-Gider Vergileri Kanunu’nda yer alan Özel İletişim Vergisi oranı %7,5’tan %10’a yükseltilmiştir.
30 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8 inci maddesinin yedinci fıkra eklenerek, Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedeceği konaklama hizmet sözleşmelerinin yabancı para cinsinden düzenlenebilmesine izin verilmiştir.
25 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline ve Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktarın Belirlenmesine İlişkin Tebliğ ile çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde muhatap bankanın hamile ödemekle yükümlü olduğu miktar 29 Ocak 2021 tarihinden itibaren ikibinaltıyüzyetmiş Türk Lirası olarak belirlenmiştir.
Buna göre muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;
a) Karşılığının hiç bulunmaması halinde,
1) Çek bedeli ikibinaltıyüzyetmiş Türk Lirası veya üzerinde ise ikibinaltıyüzyetmiş Türk Lirası,
2) Çek bedeli ikibinaltıyüzyetmiş Türk Lirasının altında ise çek bedelini,
b) Karşılığının kısmen bulunması halinde,
1) Çek bedeli ikibinaltıyüzyetmiş Türk Lirası veya altında ise çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığı ikibinaltıyüzyetmiş Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
2) Çek bedeli ikibinaltıyüzyetmiş Türk Lirasının üzerinde ise çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığa ilave olarak ikibinaltıyüzyetmiş Türk Lirasını
ödemekle yükümlüdür.
Diğer taraftan, 20 Ocak 2010 tarihinden önce yayımlanan Tebliğlere göre bastırılan çeklerden ötürü muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için binaltıyüzseksen Türk Lirasına kadar ve kısmen karşılığının bulunması halinde ise bu miktarı her çek yaprağı için binaltıyüzseksen Türk Lirasına tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla yükümlüdür.
25.01.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 523 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği ile; elektronik belge olarak düzenlenen belgelerin, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmesi uygulaması kaldırılmıştır.
Bu çerçevede; Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik belge olarak düzenlenen belgeler, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir.
Bir kişi veya kurumdan yapılan mal ve/veya hizmet alış tutarları ile bir kişi veya kuruma yapılan mal ve/veya hizmet satış tutarlarına ilişkin 5.000 TL tutarındaki haddin belirlenmesinde, elektronik olarak ve kâğıt ortamında düzenlenen tüm belgeler birlikte değerlendirilecektir. Söz konusu haddin aşılması halinde sadece kâğıt ortamında düzenlenen belgeler bildirimlere dâhil edilecektir.
Bildirim verme yükümlülüğü bulunan ancak, tüm alış ve satışları belirtilen haddin altında kalan veya elektronik belge olarak düzenlenen belgelerden oluşan mükellefler, Form Ba ve/veya Form Bs bildirimlerini “Ba/Bs bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu işaretlemek suretiyle vereceklerdir.
25 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 524 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği ile; koronavirüs (COVID-19) salgınına ilişkin olarak İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine tamamen ara verilmesine/faaliyetlerinin tamamen durdurulmasına karar verilen işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükelleflerin mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması hakkındaki açıklamalar yapılmıştır.
Bu çerçevede, ana faaliyet alanı itibarıyla İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine tamamen ara verilmesine/faaliyetlerinin tamamen durdurulmasına karar verilen işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükelleflerin 1/12/2020 tarihi (bu tarih dâhil) ila alınan karar kapsamında faaliyetlerine tekrar başlamaları uygun görülen tarih aralığında mücbir sebep halinde olduğunun kabul edilmesi uygun bulunmuştur.
Tebliğ ile, mücbir sebep halinde olduğu kabul edilen mükelleflerle ilgili olarak; kanuni verilme süresi mücbir sebep dönemine isabet eden ve bu dönemde verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler (Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameleri dâhil) ve Katma Değer Vergisi Beyannameleri ile “Form Ba-Bs” bildirimlerinin verilme ve söz konusu dönem içerisinde oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları” ile e-Defterler ve bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının yüklenme sürelerinin mücbir sebep halinin sona ereceği tarihi izleyen ayın 26 ncı günü sonuna kadar ve bu beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin beyanname verme süresi uzatılan ilk dönemden başlamak üzere beyannamenin verilmesi gerektiği ayı izleyen aydan itibaren sırasıyla her bir dönem için takip eden ilgili ayın sonuna kadar uzatılması uygun bulunmuştur.
Diğer taraftan mücbir sebep halinin sona erdiği tarih itibarıyla beyanname/bildirim verme süresinin son gününe 26 günden az süre kalması halinde, beyanname/bildirim verme süresinin son günü olarak, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihinin içinde bulunduğu döneme ilişkin Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verileceği son gün dikkate alınacaktır. Sosyal güvenlik mevzuatı gereğince sigortalıların mücbir sebep dönemine ilişkin prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile bildirilmesinin zorunlu olması durumunda mücbir sebep, bu beyannamelerin vergi kesintilerine ilişkin kısmının beyan ve ödeme sürelerinin ertelenmesi için geçerli olacaktır.
Değerli Konut Vergisi Uygulama Genel Tebliği 15.1.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Tebliğ ile değerli konut vergisi uygulama usul ve esasları açıklanmıştır.
Bilindiği üzere değerli konut vergisinin konusunu Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanun’un 42’nci maddesinde yer alan tutarı (2020: 5.000.000.-TL, 2021:5.227.000.-TL) aşan mesken nitelikli taşınmazlar oluşturmaktadır. Verginin mükellefi ise, mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerdir.
Bina vergi değerinin, 1319 sayılı Kanunun 42’nci maddesinde yer alan ve ilgili yılda uygulanan tutarı aşan kısmı, mesken nitelikli taşınmaza ait verginin matrahını oluşturacaktır.
Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;
5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil) 5.000.000 TL’yi aşan kısmı için (Binde 3)
10.000.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.500.000 TL’si için 7.500 TL, fazlası için (Binde 6)
10.000.000 TL’den fazla olanlar 10.000.000 TL’si için 22.500 TL, fazlası için (Binde 10)
oranında vergilendirilecektir.
Mükellefler beyannamelerini, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yer belediyesinden alınan bina
vergi değerini (beyanname verilen yıl ve bir önceki yıla ilişkin) gösteren belgeyi eklemek suretiyle, ilgili yılın Şubat ayının 20’nci günü sonuna kadar taşınmazın bulunduğu yer vergi dairesine vereceklerdir.
Tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili yılın Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenecektir.
Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanların bu taşınmazı ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların değerli konut vergisinin konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) için değerli konut vergisi muafiyeti uygulanacaktır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ı maddesine göre; finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'si kurum kazancından indirilebilmektedir.
Bu kapsamda 2020 yılı için uygulanacak faiz oranı % 19,62 olarak belirlenmiştir.
Nakdi sermaye artırımında indirim uygulaması detayları 1 No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde yer almaktadır.